Allah'ın Elçisine iftiranın Kaynağı : HADİS Denen Zırvalardır !
HADİS: Urve merhum, Hz. Aişe (ra)`den şunu nakletmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bana dedi ki:
"Rüyamda sen bana üç gece gösterildin:
Melek seni bana bir ipek parçası icerisinde getirdi ve "Bu senin zevcendir, aç onu!" dedi.
Ben de açtım, içindeki sendin.
Ben: "Bu rüya Allah katında ise, onu gerçekleştirecektir" dedim."
FASIL: NİKAH BÖLÜMÜ
KONU: Resulullah (sav)`ın Zevceleri
RAVİ: Aişe
KAYNAK: Buhari, Nikah 9, 35, Tabir 20, 21; Müslim, Fezailu`s-Sahabe 79; Tirmizi, Menakıb (3875)
HADİS: Resulullah (sav), ben altı yaşında iken benimle evlendi.
Medine`ye geldik.
Beni`l-Haris İbnu`l-Hazrec kabilesine indik.
Ben hummaya yakalandım.
Saçlarım döküldü, (İyileşince) saçım yine uzadı.
Annem Ümmü Ruman, ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken, bana geldi, benden ne istediğini bilmeksizin yanına gittim.
Elimden tuttu.
Evin kapısında beni durdurdu.
Evimizde, ensardan bir grup kadın vardı.
"Hayırlı, bereketli olsun!", "Uğurlu mübarek olsun!" diye dualar, tebrikler ettiler.
Annem beni onlara teslim etti.
Onlar kılık-kıyafetime çeki düzen verdiler.
Beni, [kuşluk vakti aniden] Resulullah (sav)(`ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı.
Annem beni O`na teslim etti. O gün ben dokuz yaşında idim.
FASIL: NİKAH BÖLÜMÜ
KONU: Resulullah (sav)`ın Zevceleri
RAVİ: Aişe
KAYNAK: Buhari, Nikah 38, 39, 57, 59, 61; Müslim, Nikah 69, (1422); Ebu Davud, Nikah 34, (2121), Edeb 63, (4933, 4934, 4935, 4936, 4937); Nesai, Nikah 29, (6, 82)
Küçük Yaştaki Kızlarla Evlenilmeyi Meşru Göstermeye Çalışılan Ayet :
"Adet Görmeyenler"den Kasıt Kız Çocuğu OLAMAZ.
Çünkü Bu Ayet Zaten EVLENMİŞ ve
BOŞANAN KADININ İDDETİ ile ilgilidir.
Onlarda ( ruşden ) bir olgunluk görürseniz
hemen mallarını kendilerine verin !
Nisa 6
Oxford : Muhammed’in Ayşe ile 6 yaşında evlendiği doğru değil !
Oxford Üniversitesi'nden erken islam tarihi uzmanı Joshua Little'ın hazırladığı tamamlanmamış doktora tezinde Muhammed'in üçüncü eşi Aişe'yle 6 yaşındayken evlendiği ve 9 yaşındayken birleşmenin yaşandığı iddiasının tarihsel gerçeklerle uyuşmadığını öne sürmesi tartışma yarattı.
Little, 28 Ekim'de açtığı internet günlüğü islamicorigins.com'da, tanınmış Amerikalı islam araştırmaları profesörü Christopher Melchert gözetiminde sürdürdüğü çalışmanın eylülde savunma aşamasından geçtiğini ve küçük düzeltmeler yapılacağını belirtti.
Çalışmasının sonuçlarını özetle aktaran Little, özellikle Sünni islam'ın hadis geleneğindeki yaygın kabulün aksine, aktarılan bilginin kaynağının 7. yüzyıl değil, 8. yüzyılda Sünni-Şii ayrılığının sertleştiği Irak kenti Kufe olduğunu yazdı.
Akademisyen Little, oldukça uzun makalesinde, bulgusunu yaygın kabule kaynak olan hadisi metinsel, biçimsel, coğrafi ve tarihsel eleştiriye tabi tutarak elde ettiğini dile getirdi:
Akedemisyen bulgusunu, yaygın kabulün kaynağı olan hadisin metinsel, biçimsel, coğrafi ve tarihsel eleştirisine dayandırdığını dile getirerek şöyle dedi:
ilk değerlendirmem, Urve bin el-Zübeyr ve öğrencilerinin, Zübeyrilerin hakim olduğu Medine'de, hadisi ilk formülleştirenler ve yayanlar olduğu yönündeydi.
Fakat daha sonra; coğrafi modellere, ilgili isnâdlara ve erken Medine kaynaklarının sessizliğine dikkat çeken Yasmin Amin tarafından, hadisin esas kökeninin Abbasi dönemindeki Irak olduğu görüşüne yönlendirildim.
Eleştirel ve biyografik-tarihsel analizler başta olmak üzere, ilerlettiğim çalışmalar beni, hadisin asıl formülleştiricisi ve yayıcısının, 8. yüzyılın ortasında Medine'den Kufe'ye göçen Hişam bin Urve olduğuna ikna etti.
Little, sözlerinin devamında, Aişe hadisinin o dönemde Kufe'de Şii Müslümanlarla mücadele halindeki Sünnilere "cephane" sağladığını, onun Muhammed'in diğer eşlerinin aksine evlilik sırasında bakire olmasının en sevilen eş olduğu yönündeki söylemi güçlendirdiğini ve Aişe'nin de Ali gibi peygamber ocağında büyüdüğü inancına destek olduğunu belirtti.
Bu hadis, Hişam'dan bazen metin değişiklikleriyle ve silsile ekleriyle birlikte 8. yüzyıl Irak'ındaki çağdaşlarına ve öğrencilerine, oradan Abbasi Halifeliği'nin dört yanına yayılarak sonunda 9. yüzyıldaki proto-Sünni hadis eleştirmenleri ve geleneksel toplayıcıları tarafından miras alınıp kabul edildi.
Little, Sünni hadis geleneğinin başyapıtlarından Sahih-i Buhârî'de de Aişe hadisinin yer almasını bu tezine bağladı.
Bulgularını ileride ayrıntılarıyla yayımlayacağını söyleyen Little, makalesinin büyük bölümünü, neden bu konuyu seçtiğine ayırdı.
Söz konusu hadisi, "Yeni Ateist ve islamofobik" olduğu dönemde Müslüman topluluklar içinde çocukların evlendirilmesine kaynak oluşturduğu iddiasıyla sıkça duyduğunu belirten Little, son tezlerinin islamofobiklerden islam savunucularına ve Hristiyan misyonerlerine kadar farklı kesimlerden tepkiler alacağının farkında olduğunu belirtti.
Little ayrıca, tezlerinin islam'daki hadis ve fıkıh geleneklerine topyekün bir saldırıya malzeme yapılamayacağını, çünkü bu geleneklerin köklerinin daha geriye gittiğini sözlerine ekledi.
Little'ın makalesi sosyal medyada kısa sürede yankı buldu.
Harvard Üniversitesi'nde islam çalışmaları alanında doktora adayı Javad T. Hashmi, Little'ın tezlerinden övgüyle bahsettiği bir makale yazarak, islam dünyasındaki "reformistler, muhafazakârlar ve köktenciler" arasındaki mücadelede artık modern tarihçilerin de söz sahibi olduğunu savundu:
Little'ın argümanlarına şahsen ikna olsam da, bunlar ancak akademik ve dini çevrelerde devam eden son derece çekişmeli bir konudaki en son salvolar olabilir.
insan hakları savunucuları özel olarak çocukların evlendirilmesi gibi güncel bir konuda kaygılı olabilir ama dini aktörler için mesele daha büyük.
Modern tarihsel-eleştirel bilim, geleneksel islami kaynakların üzerine doğru gelirken, en azından bazı Müslüman bilim ve din insanları arasında kaygı hissedilebiliyor.