Ana Sayfa

Hamd ile Şükür Farkı


Hamd ve şükür eş anlamlı kelimeler olmakla birlikte, aralarında fark vardır.
Hamd ( Övme / Yüceltme ) : Sıfatlarından Dolayı " SADECE " ALLAH'a Hamd Edilir.
Şükür ( Teşekkür ) : Menfaatler / Nimetler içindir.
Arapçada; ALLAH'a da, Kişiye de " Şükran " Denir. )


De ki :
Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur.
Ne az şükrediyorsunuz ! 
Mülk 23

Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, ALLAH size neden azap etsin !
ALLAH şükre karşılık veren ve her şeyi bilendir. 
Nisa 147

Ey Davut ailesi, şükür göstergesi olarak çalışın. Kullarımdan pek azı şükredicidir. 
Sebe 13

Hamd ( övme ve övülmenin her türlüsü ), alemlerin Rabbi olan ALLAH'a mahsustur. 
Fatiha 2

Hamd ( övme ve övülme )

Hamd ( övme ve övülme ), alemlerin Rabbi ALLAH'a mahsustur. 
Fatiha 2

Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi olan ALLAH'a mahsustur. Ahirette de Hamd O'na mahsustur. O, hikmet sahibidir, ( her şeyden ) haberi olandır. 
Sebe 1

ALLAH'ın Yaratıcı Sıfatından Dolayı, HAMD için En Güzel Örnek !

( Ayetel Kürsi )
Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. 
Diridir, kayyumdur. 
O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. 
Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. 
İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir ? 
O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri ( yaptıklarını ve yapacaklarını ) bilir. 
Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. 
O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. 
( O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir. ) 
Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. 
O, yücedir, büyüktür. 
Bakara 255 

( Onlar ! ) Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. 
Yeryüzü, Kıyamet Günü tamamıyla O'nun avucundadır. 
Gökler de O'nun sağ eliyle ( kudretiyle ) dürülmüş ( olacaktır ).
O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.
Zümer 67

( Onlar ! )
 Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. 
Kuşkusuz Allah, Mutlak Güç Sahibi'dir, Mutlak Üstün Olan'dır.
Hac 74

Enam Suresi
1. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden ALLAH'a mahsustur. ( Bunca ayet ve delillerden ) sonra kafir olanlar ( hala putları ) Rab'leri ile denk tutuyorlar.
45. Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, alemlerin Rabbi ALLAH'a mahsustur.

İbrahim Suresi
8. Musa dedi ki : «Eğer siz ve yeryüzünde olanların hepsi nankörlük etseniz, bilin ki ALLAH gerçekten zengindir, Hamdedilmeye layıktır. »
39. «İhtiyar halimde bana İsmaili ve İshak'ı lütfeden ALLAH'a Hamdolsun ! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir. »

İsra Suresi
52. ALLAH sizi çağıracağı gün, kendisine Hamdederek çağrısına uyarsınız ve ( dirilmeden önceki halinizde ) çok az kaldığınızı sanırsınız.
111. «Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir Veliye de ihtiyacı olmayan ALLAH'a Hamd olsun» de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt !

Neml Suresi
15. Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar : Bizi, mümin kullarının birçoğundan üstün kılan ALLAH'a Hamd olsun, dediler.
59. De ki : Hamd olsun ALLAH'a, selam olsun seçkin kıldığı kullarına. ALLAH mı daha hayırlı, yoksa O'na koştukları ortaklar mı ?
93. Ve şöyle de : Hamd ALLAH'a mahsustur. O, ayetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız ( ama artık faydası olmayacaktır ). Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Fatır Suresi
1. Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan ALLAH'a Hamdolsun. O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar. Şüphesiz ALLAH, her şeye gücü yetendir.
34. ( Cennette şöyle ) derler : Bizden tasayı gideren ALLAH'a Hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.

Zümer Suresi
29. ALLAH, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir adam ( köle ) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir ? Hamd ALLAH'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
74. Onlar : Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna varis kılan ALLAH'a Hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükafatı ne güzelmiş ! derler.
75. Melekleri görürsün ki, Rablerine Hamd ile tesbih ederek Arş'ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve «alemlerin Rabbi olan ALLAH'a Hamdolsun» denilmiştir.

Mümin Suresi
7. Arş'ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar ( melekler ), Rablerini Hamd ile tesbih ederler, O'na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler : Ey Rabbimiz ! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru ! ( derler ).
55. Şimdi sen sabret. Çünkü ALLAH'ın vadi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini Hamd ile tesbih et.

Teğabun Suresi
1. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi ALLAH'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, Hamd O'nadır. O her şeye kadirdir.
6. ( O azabın sebebi ) şu ki, onlara Elçileri apaçık deliller getirmişlerdi, fakat onlar : Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş ? dediler, inkar ettiler ve yüz çevirdiler. ALLAH da hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. ALLAH zengindir, Hamde layıktır.

Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak ! Melekler de Rablerini Hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki ALLAH çok bağışlayan, çok esirgeyendir. 
Şura 5

Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi bütün alemlerin Rabbi olan ALLAH'a mahsustur. 
Casiye 36

Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini Hamd ile tesbih et. 
Kaf 39

Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini Hamd ile tesbih et. 
Tur 48

Onlar cimrilik edip insanlara da cimriliği emrederler. Kim yüz çevirirse şüphesiz ki ALLAH zengindir, Hamde layıktır. 
Hadid 24

Andolsun, onlar sizin için, ALLAH'ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnektir. Kim yüz çevirirse şüphesiz ALLAH, zengindir, Hamde layık olandır. 
Mümtehine 6

ALLAH'ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük ALLAH'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit Rabbine Hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir. 
Nasr 1 - 3

Alemlerin Rabbi olan ALLAH'a da Hamd olsun ! 
Saffat 182

İşte O, ALLAH'tır. O'ndan başka tanrı yoktur. Önünde de, sonunda da Hamd O'nundur, hüküm O'nundur. Ve ancak O'na döndürüleceksiniz. 
Kasas 70

Andolsun ki onlara : «Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir ? » diye sorsan, mutlaka, «ALLAH» derler. De ki : ( Öyleyse ) Hamd da ALLAH'a mahsustur. Fakat onların çoğu ( söyledikleri üzerinde ) düşünmezler. 
Ankebut 63

Haydi siz, akşama ulaştığınızda ( akşam ve yatsı vaktinde ) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde ALLAH'ı tesbih edin ( namaz kılın ), ki göklerde ve yerde Hamd O'na mahsustur. 
Rum 17 - 18

Bizim ayetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve RableriniHamd ile tesbih ederler. 
Secde 15

Hamd olsun ALLAH'a ki, O, ( insanları ) kendi tarafından çetin bir azap ile ikaz etmek, iyi iş ve davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için, içinde ebedi kalacakları ( cennette ) güzel bir ecir bulunduğunu müjdelemek ve «ALLAH evlat edindi» diyenleri de uyarmak için kuluna ( Muhammed'e ), kendisinde hiçbir ( tezat ve ) eğrilik bulunmayan dosdoğru Kitab'ı indirdi. 
Kehf 1 - 4

Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde : «Bizi zalimler topluluğundan kurtaran ALLAH'a Hamdolsun» de. 
Müminun 28

Ölümsüz ve daima diri olan ALLAH'a güvenip dayan. O'nu Hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O'nun bilmesi yeter. 
Furkan 58

Sen şimdi Rabbini Hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol ! 
Hicr 98

ALLAH, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan ( hür ) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı ? Doğrusu Hamd ALLAH'a mahsustur. Fakat onların çoğu ( bunu ) bilmezler. 
Nahl 75

( Cennette ) onların altlarından ırmaklar akarken, kalplerinde kinden ne varsa hepsini çıkarıp atarız. Ve onlar derler ki : «Hidayetiyle bizi ( bu nimete ) kavuşturan ALLAH'a Hamdolsun ! ALLAH bizi doğru yola iletmeseydi kendiliğimizden doğru yolu bulacak değildik. Hakikaten Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler. » Onlara : İşte size cennet; yapmış olduğunuz iyi amellere karşılık ona varis kılındınız diye seslenilir. 
Araf 43

( Bu alış verişi yapanlar ), tevbe edenler, ibadet edenler, Hamdedenler, oruç tutanlar, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve ALLAH'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele ! 
Tevbe 112

Onların oradaki duası : «ALLAH'ım ! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz ! » ( sözleridir ). Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise «selam» dır. Onların dualarının sonu da şudur : Hamd, alemlerin Rabbi ALLAH'a mahsustur. 
Yunus 10

Gök gürültüsü ALLAH'ı Hamd ile tesbih eder. Melekler de O'nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, ALLAH hakkında mücadele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır. 
Hatırla ki Rabbin meleklere : Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar : Bizler Hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek birini mi yaratacaksın ? dediler. ALLAH da onlara : Sizin bilemiyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi. 
Bakara 30

Şükür

Kitaptan bilgisi olan biri, " Ben onu, gözünü kapay
ıp açmadan önce sana getiririm " dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş halde görünceşöyle dedi " Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse ( bilsin ki ) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir. " 
Neml 40

Sonra bunun ardından şükredesiniz diye sizi affetmiştik. 
Bakara 52

Sonra, şükredesiniz diye ölümünüzün ardından sizi tekrar dirilttik. 
Bakara 56

Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin. 
Bakara 152

Ey iman edenler ! Eğer siz ancak ALLAH'a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve ALLAH'a şükredin. 
Bakara 172

( O sayılı günler ), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kuran'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. ALLAH, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık ALLAH'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. 
Bakara 185

Binlerce kişi oldukları halde, ölüm korkusuyla yurtlarını terk edenleri görmedin mi ? ALLAH, onlara " ölün " dedi, sonra da onları diriltti. Şüphesiz ALLAH, insanlara karşı lütuf ve ikram sahibidir. Ama insanların çoğu şükretmezler. 
Bakara 243

Andolsun, siz son derece güçsüz iken ALLAH size Bedir'de yardım etmişti. O halde ALLAH'a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız. 
Ali imran 123

Muhammed, ancak bir Elçidir. Ondan önce de Elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye ( eski dininize ) mi döneceksiniz ? Kim gerisin geriye dönerse, ALLAH'a hiçbir zarar veremez. ALLAH, şükredenleri mükafatlandıracaktır. 
Ali imran 144

Hiçbir kimse ALLAH'ın izni olmadan ölmez. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükafatını isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız. 
Ali imran 145

Eğer şükreder ve iman ederseniz, ALLAH size niye azab etsin ki ? ALLAH, şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir. 
Nisa 147

Ey iman edenler ! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan ( def-i hacetten ) gelir veya kadınlara dokunur ( cinsel ilişkide bulunur ) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin ( Teyemmüm edin ). ALLAH, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak veüzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz. 
Maide 6

ALLAH, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim ( bu imkanı ) bulamazsa, onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. ALLAH, size ayetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz. 
Maide 89

Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, " ALLAH, aramızdan şu adamları mı iman nimetine layık gördü ? " desinler. ALLAH, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi ? 
Enam 53

De ki " Sizler, açıktan ve gizlice O'na 'Eğer bizi bundan kurtarırsa, elbette şükredenlerden olacağız' diye dua ederken, sizi karanın ve denizin karanlıklarından ( tehlikelerinden ) kim kurtarır ? " 
Enam 63

Andolsun, size yeryüzünde imkan ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkanları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz ! 
Araf 10

" Sonra ( pusu kurup ) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden ( kimse )ler bulamayacaksın. " 
Araf 17

( Toprağı ) iyi ve elverişli beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle bol ve bereketli çıkar. ( Toprağı ) kötü ve elverişsiz olandan ise, faydasız bitkiden başkası çıkmaz. şükredecek bir toplum için biz ayetleri işte böyle değişik biçimlerde açıklıyoruz. 
Araf 58

( ALLAH ) " Ey Musa ! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Öyleyse sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol " dedi. 
Araf 144

ALLAH, sizi bir tek nefisten yaratan ve kendisi ile huzur bulsun diye eşini de ondan var edendir. ( İnsan ) eşiyle birleşince eşi hafif bir yük yüklenir ( gebe kalır ) ve ( bir müddet ) onu taşır. Gebeliği ağırlaşınca her ikisi de Rableri ALLAH'a, " Eğer bize iyi ve sağlıklı bir çocuk verirsen, elbette şükredenlerden olacağız " diye dua ederler. 
Araf 189

O vakti hatırlayın ki siz yeryüzünde güçsüz ve zayıf idiniz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Derken ALLAH sizi barındırdı, yardımıyla destekledi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı ki şükredesiniz. 
Enfal 26

O, sizi karada ve denizde gezdirip dolaştırandır. Öyle ki gemilerle denize açıldığınız ve gemilerinizin içindekilerle birlikte uygun bir rüzgarla seyrettiği, yolcuların da bununla sevindikleri bir sırada ona şiddetli bir fırtına gelip çatar ve her taraftan dalgalar onlara hücum eder de çepeçevre kuşatıldıklarını ( batıp boğulacaklarını ) anlayınca dini ALLAH'a has kılarak " Andolsun, eğer bizi bundan kurtarırsan, mutlaka şükredenlerden olacağız " diye ALLAH'a yalvarırlar. 
Yunus 22

ALLAH'a karşı yalan uyduranların, kıyamet günü hakkındaki zanları nedir ? Şüphesiz ALLAH insanlara karşı çok lütufkardır, fakat onların çoğu ( O'nun nimetlerine ) şükretmezler. 
Yunus 60

" Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub'un dinine uydum. Bizim, ALLAH'a herhangi bir şeyi ortak koşmamız ( söz konusu ) olamaz. Bu, bize ve insanlara ALLAH'ın bir lütfudur, fakat insanların çoğu şükretmezler. " 
Yusuf 38

Andolsun, Musa'yı da, " Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara ALLAH'ın ( geçmiş milletleri cezalandırdığı ) günlerini hatırlat " diye ayetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. 
ibrahim 5

Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu " Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir. " 
ibrahim 7

" Rabbimiz ! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin ( Kabe'nin ) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz ! Namazı dosdoğru kılmaları için ( böyle yaptım ). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler. " 
ibrahim 37

O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. ( Bütün bunlar ) O'nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir. 
Nahl 14

ALLAH, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi. 
Nahl 78

Artık ALLAH'ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. Eğer yalnız O'na ibadet ediyorsanız, ALLAH'ın nimetine şükredin. 
Nahl 114

O'nun nimetlerine şükreden bir önderdi. ALLAH, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. 
Nahl 121

Ey kendilerini Nuh ile birlikte ( gemide ) taşıdığımız kimselerin çocukları ! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu. 
isra 3

Bir de Davud'a, sizin için, zırh yapma sanatını öğrettik ki, savaşlarınızda sizi korusun. Şimdi siz şükrediyor musunuz ? 
Enbiya 80

Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için ALLAH'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken ( kurban edeceğinizde ) üzerlerine ALLAH'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. 
Hac 36

Halbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz ! 
Müminun 78

O, öğüt almak isteyen ve çok şükredici olmayı dileyen kimseler için geceyi ve gündüzü birbiri ardınca getirendir. 
Furkan 62

Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki " Ey Rabbim ! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat ! " 
Neml 19

Kitaptan bilgisi olan biri, " Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm " dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş halde görünceşöyle dedi " Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse ( bilsin ki ) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir. " 
Neml 40

Şüphesiz senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak onların çoğu şükretmezler. 
Neml 73

ALLAH, rahmetinden ötürü geceyi içinde dinlenesiniz; gündüzü de, lütfundan isteyesiniz ve şükredesiniz diye sizin için yarattı. 
Kasas 73

" Siz, ALLAH'ı bırakarak ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. ALLAH'ı bırakarak taptıklarınızın size hiçbir rızık vermeye güçleri yetmez. Öyle ise rızkı ALLAH'ın katında arayın. O'na kulluk edin ve O'na şükredin. Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz. " 
Ankebut 17

Rüzgarları, yağmurun müjdecileri olarak göndermesi, ALLAH'ın ( varlık ve kudretinin ) delillerindendir. O, bunu, size rahmetinden tattırmak, emriyle gemilerin yol alması, O'nun lütfundan rızkınızı aramanız ve şükretmeniz için yapar. 
Rum 46

Andolsun, biz Lokman'a " ALLAH'a şükret" diye hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki ALLAH her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye layıktır. 
Lokman 12

İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi, onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. ( İşte onun için ) insana şöyle emrettik " Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır. " 
Lokman 14

Görmedin mi ki, gemiler ALLAH'ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir. ALLAH, bunu ayetlerinden bir kısmını size göstermek için yapmaktadır. Şüphesiz ki bunda hakkıyla sabreden, hakkıyla şükreden herkes için ibretler vardır. 
Lokman 31

Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz ! 
Secde 9

Cinler, Süleyman için dilediği biçimde kaleler, heykeller, havuz gibi çanaklar ve sabit kazanlar yapıyorlardı. Ey Davud ailesi, şükredin ! Kullarımdan şükredenler pek azdır. 
Sebe 13

Andolsun, Sebe halkı için kendi yurtlarında bir ibret vardı Biri sağda biri solda iki bahçe bulunuyordu. Onlara şöyle denilmişti " Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Beldeniz güzel bir belde, Rabbiniz de çok bağışlayıcı bir Rabdir. " 
Sebe 15

Onlar ise, " Ey Rabbimiz ! Yolculuğumuzun konakları arasını uzaklaştır " dediler ve kendilerine zulmettiler. Biz de onları ibret kıssalarınaçevirdik ve kendilerini darmadağın ettik. Şüphesiz ki bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. 
Sebe 19

İki deniz aynı olmaz. Şu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi kolaydır. Şu ise tuzludur, acıdır. Bununla beraber her birinden taze et yersiniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarırsınız. ALLAH'ın lütfundan istemeniz ve şükretmeniz için gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. 
Fatır 12

ALLAH, kendilerine mükafatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundan daha da artırsın diye ( böyle yaparlar ). Şüphesiz O, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. 
Fatır 30

Şöyle derler " Hamd, bizden hüznü gideren ALLAH'a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. " 
Fatır 34

Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hala şükretmeyecekler mi ? 
Ya-Sin 34 - 35

Onlar için bu hayvanlarda ( daha pek çok ) yararlar ve içecekler vardır. Hala şükretmeyecekler mi ? 
Ya-Sin 73

Eğer inkar ederseniz, şüphesiz ki ALLAH sizin iman etmenize muhtaç değildir. Ama kullarının inkar etmesine razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin için buna razı olur. Hiçbir günahkar başka bir günahkarın yükünü yüklenmez. Sonra dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O da size yaptıklarınızı haber verir. Çünkü O, göğüslerin özünü ( kalplerde olanı ) hakkıyla bilir. 
Zümer 7

Hayır, yalnız ALLAH'a ibadet et ve şükredenlerden ol. 
Zümer 66

ALLAH, içinde rahat edesiniz diye geceyi ve ( her şeyi ) gösterici ( aydınlık ) olarak da gündüzü yaratandır. Şüphesiz ALLAH, insanlara karşı sonsuz iyilik sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler. 
Mümin 61

İşte bu, ALLAH'ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki " Ben buna ( yaptığım tebliğ görevine ) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum. " Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ALLAH, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. 
Şura 23

O, dilerse rüzgarı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. 
Şura 33

ALLAH, içinde gemilerin, emriyle akıp gitmesi, O'nun lütfunu aramanız ve şükretmeniz için denizi sizin hizmetinize verendir. 
Casiye 12

Biz, insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu ! Onun ( anne karnında ) taşınması ve sütten kesilme süresi ( toplam olarak ) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der " Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım." 
Ahkaf 15

Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgar gönderdik. Yalnız Lut'un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız. 
Kamer 34 - 35

Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya ! 
Vakıa 70

Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve ALLAH'ın verdiği rızka O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz ? 
Vakıa 81 - 82

Eğer siz ALLAH'a güzel bir borç verirseniz, ALLAH onu size, kat kat öder ve sizi bağışlar. ALLAH, şükrün karşılığını verendir, halimdir ( hemen cezalandırmaz, mühlet verir ). 
Teğabun 17

De ki " O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz ! " 
Mülk 23

Şüphesiz biz onu ( ömür boyu yürüyeceği ) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder. 
insan 3