Ana Sayfa

Hristiyanlığın inanç Esasları


Hristiyan ne demektir ?  

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek tanrılı bir İbrahimî dindir.

Takipçilerine "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan denir ve Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin Yeni Ahit ( Yeni Antlaşma olduğuna inanırlar.

Hristiyan kelimesi Türkçeye ingilizce Christ-ian” kelimesinden geçmiştir.

Ancak esasen Antik Yunancadaki Χριστός” kelimesi ingilizcedeki ve Türkçedeki Hristiyan kelimesinin kökeni sayılmaktadır.

Yunancadaki Χριστός” kelimesi ise ibranicedeki îùéçà kelimesinin Yunanca karşılığıdır.

ibrani dilinde משיחא kelimesi ise; Tanrının görevlendirmek üzere seçtiği kişilerin, kutsal yağ ile kutsanmasını, göreve hazır olduklarını, göreve başladıklarını, yetkilendirildiklerini ifade eden, Türkçe telaffuzu MaşiahTürkçe karşılığı Mesih” olan kelimedir.

Bu kelime ilk olarak Anadolunun Antakya şehrinde,

Hristiyan olmayan yerli halk tarafından,

Yahşuah ( isa Mesihe inanan cemaatleri nitelemek için kullanılmıştır.

Hristiyanlık inancında; Yahşuah ( isa Mesihin öğretilerine yürekten bağlı şekilde inanan ve yaşamında uygulayan, uygulamaya çalışan kişileri ifade etmek için kullanılır.

Hristiyan Kelimesi Kitabı Mukaddes ve Kuran'da Geçmez.

Doğrusu Nasrani'dir.

Nasrânî kelimesinin Hristiyan geleneğindeki etimolojik açıklaması, Meryem oğlu İsa'nın memleketi olan Nasıra'ya izâfeten,

kendisinin ve getirdiği dînin mensuplarının Nasıralı olarak bilindiği anlamındadır.


Elçilerin İşleri 24
5 Biz şunu anladık ki, bu adam dünyanın her yanında bütün Yahudiler arasında kargaşalık çıkaran bir fesatçı ve Nasrani Tarikatının elebaşılarından biridir.


Hristiyanlığın inanç Esasları

Hristiyanlıkta inanç esasları uzun bir süreçte ve konsil kararlarıyla belirlenmiştir. ilk Havariler Konsilinden başlayarak özellikle 4. ve 5. yüzyıllarda yapılan konsillerde belirlenen esaslar Hristiyanlık inanç sistemini oluşturmuştur.  Daha sonraki Konsillerde de diğer konular yanında, inançla ilgili olanlar bir esasa bağlanmaya çalışılmıştır.

inanç esaslarında Kiliseler içinde mezheplerarası ortak konular bulunduğu gibi farklı olanlar da vardır. Havariler Kredosu genel olarak bütün Hristiyanlarca kabul edilmiştir.

4. yüzyıla ait 12 maddeli Havariler Kredosu şu şekildedir:

1- Ben, Tanrıya, kudretli Babaya
2- Ve O’nun Biricik Oğlu Rab isaya
3- Bakire Meryem ve Kutsal Ruhtan doğmuş olduğuna
4- Pilatus zamanında çarmıha gerildiğine, öldüğüne ve gömüldüğüne
5- Üçüncü gün ölüler arasından dirildiğine
6- Göklere yükseldiğine
7- Babanın sağında oturduğuna
8- Oradan ölüleri ve dirileri yargılamak üzere ineceğine
9- Ve Kutsal Ruha
10- Kutsal Kiliseye
11- Günahların Bağışlanacağına
12- Ölülerin Dirileceğine, Sonsuz Hayata, inanırım.

Havariler Kredosu Tanrı, isa ( Oğul ) ve Kutsal Ruh gibi üç madde etrafında kümelenir. Kutsal Ruh aynı zamanda Kilise ile ilgilidir. Bundan dolayı Hristiyan inanç esasları Hristiyanlığa özgü Teslis ( Üçleme ) olarak bilinir.

Teslis yanında, Hıristyanlıkta melek, ahiret, kurtuluş ve mesih hakkında inançlar vardır.


Tanrı

Hristiyanlıkta Tanrı inancının temelinde Teslis unsuru vardır. Matta incilinde Mesih-isa’nın Havarilerine “Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin.” ( Matta 28:19 ) şeklinde emir verdiği belirtilir.

Bu emir, Teslisin temel dayanağıdır. Bu konuda tartışmalar ortaya çıkmış, tartışmalara çözüm bulmak için konsiller düzenlenmiştir.

Havariler Konsili’nden sonra gerçekleşen 325 tarihli iznik Konsilinde Baba’nın ve Oğul’un; 381 yılında istanbul Konsilinde ise Kutsal Ruh’un Tanrılığı karara bağlanmıştır. Böylece Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’tan oluşan Teslis inancı ortaya çıkmıştır.

Günümüzde Hristiyanlar, çok küçük bir grup hariç, teslis ( üçlü birlik ) inancına sahiptir. Bununla beraber Hristiyanlar arasında tarihten günümüze tek Tanrı inancına sahip gruplar olmuştur. Tarihçe kısmında anlattığımız gibi Hristiyanlığın başlangıç döneminde yaşayan Ebiyonitler ve III. asırda yaşayan Samsatlı Pavlus teslisi kabul etmeyenlerdendir. XVI. asırda yaşayan Hristiyan düşünürlerden olan Michel Servetus da üçlü tanrı inancını kabul etmediği için Katolik Kilisesi tarafından ölüme mahkûm edilmiş, Protestanlığın önderlerinden olan Calvin tarafından da Cenevre’de yakılarak öldürülmüştür. Bunlar gibi tarihte teslisi kabul etmeyen başka kişi ve gruplar da olmuştur.

Günümüzde de Üniteryenler, teslis inancını reddeden az sayıdaki teslis karşıtı Hristiyanları temsil eder. Bununla beraber, Hristiyan mezhepleri arasında Tanrı’nın tek öz ile Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’tan oluşan üç kişiden oluştuğu konusunda geniş bir mutabakat vardır.

Hristiyanların Tanrı inancı konusunda üzerinde geniş mutabakatları olan metin iznik inanç Bildirgesi adını taşımaktadır. Kadıköy Konsili’nde, daha önce iznik ve istanbul konsilinde meydana getirilen inanç bildirgesi ( kredo, itikatname ) zaman içinde çıkan anlaşmazlıklar göz önünde bulundurularak revize edildi. Yeniden düzenlenen metin Kadıköy Konsili’nde iznik inanç Bildirgesi adıyla yayınlandı. Bu bildirgenin Tanrı konusundaki kısmı şöyledir: “Göklerin ve dünyanın yaratıcısına, görünen ve görünmeyen her şeye gücü yeten yaratıcı tek bir Baba Tanrı’ya iman ediyoruz.

Tanrı’nın tek Oğlu, sonsuzluktan beri Baba’nın bağrında olan, Tanrı’dan Tanrı, Işık’tan Işık, gerçek Tanrı’dan gerçek Tanrı, ezelden beri var olan, yaratılmamış, Baba ile aynı öze sahip Rab isa Mesih’e iman ediyoruz. Onun aracılığıyla her şey yaratıldı. Bizler ve bizim kurtuluşumuz için o göksel ortamdan geldi. Kutsal Ruh aracılığı ile Bakire Meryem’den doğdu ve beden aldı. Bizim için Pontius Pilatus tarafından çarmıha gerildi, öldü ve gömüldü.

Kutsal Yazılarda belirtildiği gibi üçüncü gün dirildi, göğe yükseldi ve Baba’nın sağ tarafına oturdu. Yaşayanları ve ölüleri yargılamak üzere yücelikle geri dönecek ve egemenliği sonsuza kadar sürecektir.

Baba’dan ( ve Oğul’dan ) gelen, yaşam veren Rab’be, Kutsal Ruh’a iman ediyoruz. Baba ve Oğul’la birlikte ona da tapınıp yüceltiyoruz. O, peygamberler aracılığıyla konuştu…” Hristiyanlar arasında tanrı inancı konusundaki ihtilaflardan birisi de Kutsal Ruh’un kaynağı konusundadır. Yuhanna incili’nde yer alan “Ruh Baba’dan gelir” ifadesine dayanılarak 325 iznik Konsili’nde Kutsal Ruh’un Baba’dan geldiği kabul edilmişti. Ancak özellikle iber Yarımadasında Ariusçu fikirler yayılmaya başlayınca gerçekleştirilen 589 yılında Toledo’da yapılan yerel bir konsilde Oğul’un tanrılığını güçlendirmek için “Kutsal Ruh Baba’dan gelir” ifadesine “Oğul’dan da”, “ve Oğul’dan” şeklinde tercüme edilebilecek Latince “filioque” kelimesi eklendi. Böylece ifade “Kutsal Ruh, Baba’dan ve Oğul’dan gelir” şekline dönüştü. ( Yukarıda metnini naklettiğimiz iznik inanç Bildirgesi’ne “ve Oğul’dan” ifadesi sonradan ilave edildi ).

Batı Kilisesinde iznik inanç Bildirgesi’ne ( itikatnameye ) ekleme Batı Kilisesinde iznik inanç Bildirgesi’ne ( itikatnameye ) ekleme yapıldığı duyulunca Doğu Kiliselerinde şiddetli bir itiraz yükseldi. Doğu Kiliseleri bunu hem değiştirilemez iznik inanç Bildirgesi’ne ekleme yapılması hem de Kutsal Ruh’a “iki menşe” atfedilmesi olarak gördü. Onlara göre Kutsal Ruh’a iki menşe atfedilirse monoteizm bozulacaktır. Yani Kutsal Ruh hem Baba’dan hem de Oğul’dan gelirse tanrısallığın iki kaynağı olduğu kabul edilmiş olacaktır. Batı Kilisesi bu itiraza kulak vermedi. Yapılan ayinlerde iznik inanç Bildirgesi’ni “filioque” ekiyle okumaya devam etti. Batı Kilisesi, “filioque” ekini VI. Yüzyıldan itibaren kullansa da resmen 1014 yılında kabul etti. Bu mesele etrafında Doğu ve Batı Kiliseleri büyük tartışmalar yaşadı.

Günümüzde de Ortodoks Kilisesi ve Katolik Kilisesi arasında teolojik açıdan en temel ayrılık konusu budur. Her ne kadar 1438-1439’de tamamlanan Floransa Konsili’nde bu konuda ara formül sadedinde Kutsal Ruh’un Oğul yoluyla Baba’dan geldiği ve iznik inanç Bildirgesine sokulan “filioque” ( Oğuldan da ) ekinin “ekleme” değil “açıklama” olduğu şeklinde Katolik mezhebi ve Ortodoks mezhebi arasında bir orta yol bulunduysa da bu mutabakat tarihçe kısmında belirtilen nedenlerden dolayı sürdürülemedi.


Teslis inancı Üçlü Birlik )

Hristiyanlıkta Tanrı inancı gizemdir. iman edilmesi gereken bir sırdır. Hristiyanlara göre bir olan Tanrı’da üç kişi vardır. Bir olan öz/cevherdir ( Latince: substance, Yunanca: ousia ). Üç olan ise kişidir ( Latince: persona, Yunanca: hipostas ). Tanrı’daki kişiler tanrısallığı paylaşmamışlardır ancak her biri ayrı ayrı tanrıdır. Baba aynen Oğul gibi, Oğul aynen Baba gibi, Baba ile Oğul aynen Kutsal Ruh gibi tanrıdırlar. Tanrısallığı oluşturan bu üç kişinin her biri birbirinden farklıdır. “Oğul olan kişi Baba değildir, Baba olan kişi de Oğul değildir, Kutsal Ruh ne Baba’dır ne de Oğul. Temellerinden gelen ilişkiler yüzünden birbirlerinden farklıdırlar. Doğuran Baba’dır, Oğul “doğan”dır, Kutsal Ruh gelen’dir. Tanrı tekliği üçlüktür… ilişkide karşıtlık görülmeyen yerde ( onlarda ) her şey birdir. Bu birlik nedeniyle, Baba bütünüyle Oğul’dadır, bütünüyle Kutsal Ruh’tadır; Oğul bütünüyle Baba’dadır, bütünüyle Kutsal Ruh’tadır; Kutsal Ruh bütünüyle Baba’dadır, bütünüyle Oğul’dadır.” ( Katolik Kilisesi Din ve Ahlak ilkeleri, 2000: 77-78 ) Şimdi tek öze sahip Tanrı’yı oluşturan üç kişiyi/şahsı teker teker ele alalım.


Baba

Teslisin ilk ve asıl unsuru Baba’dır. Hristiyanlıkta Baba olarak nitelendirilen Tanrı, mükemmel ve sonsuz saf bir ruhtur. Her şeyin yaratıcısı ve sahibidir. Sonsuzdur, her yerde vardır ve her şeyi bilendir. Tanrı her şeyi görür, ancak kimse onu göremez. Bu görmenin tek istisnası Mesih-isa’dır. Varlığı görülmeyen Tanrı sadece Mesîh-isa vasıtası ile görülmüştür. Hristiyanlara göre Tanrı’nın özü sevgidir. Tanrı, bu sevgiyi biricik oğlu isa’yı insanları günahtan kurtarmak için dünyaya göndermekle göstermiştir. Tanrı’nın özü, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olarak görülse de yine bir ve bölünmez bir özdür.

Yaratılış, özellikle Baba’ya mal edilse de aynı zamanda üçlü birliğin eseri olarak kabul edilir. Yuhanna incili bunu vurgulayarak başlar: “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta o, Tanrı’yla birlikteydi. Her şey onun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey onsuz olmadı.” ( Yuhanna, 1: 1-3 ) Kutsal Ruh’un da yaratıcı etkinliği vardır. Kutsal Ruh da hayat vericidir.

incillerde Teslisin birinci kişisi Baba olmasına rağmen ondan fazla söz edilmez. inciller temelde Oğul isa Mesih’in hayatını konu edinir.


Oğul

381 yılında istanbul Konsilinde şöyle açıklanmıştır: Tanrı Baba, doğmamış, doğurulmamıştır. Oğul isa ise doğmuş, doğurulmuştur. Kutsal Ruh, Tanrı’dan çıkmıştır.

431 yılında Efes Konsilinde; Meryem, Tanrı Anası, Tanrı Doğuran ( Teotokos ); isa da gerçek bir tanrı, ilâhî-beşerî iki tabiata sahip bir insan ve Baba ile aynı cevherden kabul edilmiştir. 451 yılında toplanan Kadıköy Konsili’nde ise; isa’da bir şahısda ayrı iki tabiatın bulunduğu, Bakire Meryem’in Baba’sı tarafından ilâhî, anası bakımından beşerî isa’yı doğurduğu kararlaştırılmıştır. Hristiyan inancına göre “Baba” olarak nitelendirilen Tanrı nurdur; isa da O’nun Oğludur. isa’nın şahsında Tanrı, insan ile birleşmiştir. Mesih-isa’nın bedeni insan, ruhu tanrıdır. Oğul’da tanrılık bir öz vardır. insanı Tanrı ile birleştiren, sevgidir. Tanrı, insanı Âdem’den beri devam edip gelen “aslî suç”tan kurtarmak için Oğlunu göndermiştir. O da Çarmıhta kendini feda ederek insanlığı kurtarmıştır.


Kutsal Ruh

Teslisin üçüncü unsuru Kutsal Ruh’tur. M.S. 381 yılında istanbul Konsilinde; Kutsal Ruh’un Baba ve Oğul gibi Tanrı olduğuna karar verilmiştir. Katolikler, Kutsal Ruh’un hem Baba hem de Oğul’dan çıktığını, Ortodokslar ise Kutsal Ruh’un Oğul yolu ile Baba’dan çıktığını kabul eder. Kutsal Ruh, Baba ile aynı cevherden fakat ayrı bir mahiyet olarak kabul edilir. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh tek bir cevherde toplanmış üç ayrı şahıstır, hepsi de ebedîdir. Kutsal Ruh, isa’nın vaftizinde, tanrılığını açığa vurmak için bir güvercin şeklinde onun üzerine konmuştur. O, her yerdedir. Kutsal Ruh, vaftiz ile insana gelir, iyi düşünceler verir. Sembolü beyaz güvercindir. Fail ve müessir Tanrı, budur. Baba bütün işlerini Kutsal Ruh ile yapar ve daima onunla kudretini gösterir. O, azizlere ve iyilere peygamberlerin ve havarilerin seslerini ilham eder, Kiliseyi de hatalardan korur. Hristiyanlıkta Baba Tanrı yaratıcı; isa Mesih kurtarıcı; Kutsal Ruh takdis edicidir.

Teslisin birinci kişisi olan Baba göklerdedir. Oğul da göğe yükseltilmiş, Baba’sının sağında oturmaktadır. Kutsal Ruh ise her an yeryüzündedir. inananlara iyi düşünceleri o verir. insana vaftiz esnasında gelir. Vaftiz inayetini kaybetmeyenlerin içindedir. Kilise’de bulunarak Kilise’yi hatadan korur. Bu anlamda Oğul’un Baba’sının yanına dönmesinden sonra insanlar arasında teslisin etkin olan kişisi Kutsal Ruh’tur.


Peygamberlik

Hristiyanlıkta, Yahudilerin kutsal kitabı Tanah’ı, Eski Ahit adı altında kabul ettiklerinden Yahudi peygamberlerine inanır ve Yahudilik’teki peygamberlik anlayışını benimserler. Hristiyan gelenekte peygamberler kutsal kişiler olarak görülür. isa, Musa ve diğer Yahudi peygamberlerinden her zaman saygı ile söz eder. incillerde ve Yeni Ahit’in diğer kitaplarında sık sık peygamber kelimesine rastlanmakla birlikte bu kelimenin anlamı üzerinde net bir açıklama bulunmaz.

Hristiyanlık’ta isa’nın bizzat kendi varlığı vahiy kabul edildiğinden bu dinde isa bir peygamberden çok, bir ilâh kabul edilir. Hristiyanlık’ta peygamberliğin sınırlarını belirlemek oldukça güçse de, isa’nın bizzat kendisinin “ilah” olarak kabul edilmesiyle onun havarileri peygamberler olarak değerlendirilebilir. Hristiyanlık’ta vahyin, incil ile kapandığına, havarilerin ölümünden sonra hiçbir peygamber gelmediğine ve Tanrı adına konuşmadığına inanılır.


Mesih

Mesih inanışı Hristiyanlıkta da önemli bir yer tutar. Hristiyanlar beklenen Mesih’in isa olduğuna inandıklarından eskatolojilerini buna göre belirlemişlerdir. Onlara göre öldükten sonra dirilen ve göğe yükselen isa-Mesih kıyamete yakın geri dönecek ve mesih devletini kuracaktır. Bu devlet ilahî devlet olacak ve öbür dünyanın başlayacağını haber verecektir. Mesihin gelişi peygamberlerin bildirdiklerinin gerçekleşmesini, kötülüklerin yerini iyiliklerin almasını, adaletin hâkim kılınmasını, yeni düzenin kurulmasını sağlayacaktır. Özlenen bu düzen Mesih-isa’nın ikinci gelişi ile gerçekleşecektir.


Ahiret

Hristiyanlıkta ahiret inancı vardır ve Mesih-isa eksenlidir. Ahiret, Mesih-isa’nın ikinci gelişine bağlıdır. Hristiyanlara göre ölen, öldükten sonra dirilen ve göğe yükselen isa-Mesih, kıyamete yakın geri dönecek, ikinci kez gelecektir. Onun ikinci gelişi, dünyanın sonunun geldiğinin işareti sayılacak ve Filistin’de ilahî mesih devleti kurulacaktır. ilahî hâkimiyet ve devlet, ansızın gerçekleşecek ve kıyametin habercisi veya başlangıcı olacaktır. Hristiyanlığın genel anlayışına göre ahirette kurtulmak isa’ya inanç ile yakından ilgilidir.


Hristiyan Mezhepler

Hristiyan mezhepleri, üçe ayrılmaktadır. 
Katoliklik, Ortodoksluk, Protestanlık.

Katolik Kilisesi (Güney Avrupa, İrlanda, Polonya, Güney Amerika)
Katoliklerde isa hem Baba hem Oğuldan çıktığına inanılır. 
Katolikler Papanın Tanrı'yı temsil ettiğine, hatadan muafiyetine inanır.

Ortodoksluk (Doğu Avrupa, Yunanistan, Rusya)
Ortodokslarda kutsal Ruh sadece Baba'dan İsa aracılığıyla çıktığına inanılır.

Protestanlık (Kuzey Avrupa, ABD)


Oryantal Ortodoksluk

Nasturiler

Yehova'nın Şahitleri

Mormonluk

Hristiyanlığın Kutsal Sembolü HAÇ


( Gerçek ! ) 

Baba ve Oğul ! ( Bakınız : Ana Sayfa » Konu Başlıkları )