De ki “Ben türedi bir Elçi değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana Vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.”
Ahkaf 9
De ki “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen Vahye uyuyorum.” De ki “Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?”
Enam 50
De ki “Ben sadece rabbimden bana Vahyedilene uyarım.
Araf 203
Çölde Sayım 16
28 Musa şöyle dedi “Bütün bunları yapmam için RAB’bin beni gönderdiğini, kendiliğimden bir şey yapmadığımı şuradan anlayacaksınız
28 Musa şöyle dedi “Bütün bunları yapmam için RAB’bin beni gönderdiğini, kendiliğimden bir şey yapmadığımı şuradan anlayacaksınız
Matta 11
27 Herşey bana Rabbim tarafından verildi...
Yuhanna 5
19 ...Size önemle belirtirim ki, elçi kendiliğinden hiçbir şey yapamaz...
30 “Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. işittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır.
Yuhanna, 6
65 Kendisine Rabbimden olanak sağlanmadıkça, kimse bana gelemez
Yuhanna 7
16 ...Benim öğretişim kendimden değil, beni gönderenden esinleniyor.
28 O sırada tapınakta öğreten isa yüksek sesle şöyle dedi “Hem beni tanıyorsunuz, hem de nereden olduğumu biliyorsunuz! Ben kendiliğimden gelmedim. Beni gönderen gerçektir. O’nu siz tanımıyorsunuz.
Yuhanna 8
28 Bu nedenle isa şöyle dedi “insanoğlu’nu yukarı kaldırdığınız zaman benim O olduğumu, kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı, ama tıpkı Baba’nın bana öğrettiği gibi konuştuğumu anlayacaksınız.
29 Beni gönderen benimle beraberdir. O beni kendi başıma bırakmadı. Çünkü ben her zaman Onun beğendiği işleri yapıyorum.
42 isa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı’dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim, beni O gönderdi.
27 Herşey bana Rabbim tarafından verildi...
Yuhanna 5
19 ...Size önemle belirtirim ki, elçi kendiliğinden hiçbir şey yapamaz...
30 “Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. işittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır.
Yuhanna, 6
65 Kendisine Rabbimden olanak sağlanmadıkça, kimse bana gelemez
Yuhanna 7
16 ...Benim öğretişim kendimden değil, beni gönderenden esinleniyor.
28 O sırada tapınakta öğreten isa yüksek sesle şöyle dedi “Hem beni tanıyorsunuz, hem de nereden olduğumu biliyorsunuz! Ben kendiliğimden gelmedim. Beni gönderen gerçektir. O’nu siz tanımıyorsunuz.
Yuhanna 8
28 Bu nedenle isa şöyle dedi “insanoğlu’nu yukarı kaldırdığınız zaman benim O olduğumu, kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı, ama tıpkı Baba’nın bana öğrettiği gibi konuştuğumu anlayacaksınız.
29 Beni gönderen benimle beraberdir. O beni kendi başıma bırakmadı. Çünkü ben her zaman Onun beğendiği işleri yapıyorum.
42 isa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı’dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim, beni O gönderdi.
Yuhanna 12
44 isa yüksek sesle, “Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş olur” dedi.
45 “Beni gören beni göndereni de görür.
46 Bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.
47 Sözlerimi işitip de onlara uymayanı ben yargılamam. Çünkü ben dünyayı yargılamaya değil, dünyayı kurtarmaya geldim.
48 Beni reddeden ve sözlerimi kabul etmeyen kişiyi yargılayacak biri var. O kişiyi son günde yargılayacak olan, söylediğim sözdür.
49 Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Beni gönderen Babanın kendisi ne söylemem ve ne konuşmam gerektiğini bana buyurdu.
50 Onun buyruğunun sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için ne söylüyorsam, Babanın bana söylediği gibi söylüyorum.”
Yuhanna 14
10 iman etmiyor musun ki, ben Babadayım, Baba da bendedir?
Ben size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemem;
fakat bende duran Baba kendi işlerini yapar.
31 ...Allahın bana verdiği buyruk uyarınca iş görüyorum...
44 isa yüksek sesle, “Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş olur” dedi.
45 “Beni gören beni göndereni de görür.
46 Bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.
47 Sözlerimi işitip de onlara uymayanı ben yargılamam. Çünkü ben dünyayı yargılamaya değil, dünyayı kurtarmaya geldim.
48 Beni reddeden ve sözlerimi kabul etmeyen kişiyi yargılayacak biri var. O kişiyi son günde yargılayacak olan, söylediğim sözdür.
49 Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Beni gönderen Babanın kendisi ne söylemem ve ne konuşmam gerektiğini bana buyurdu.
50 Onun buyruğunun sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için ne söylüyorsam, Babanın bana söylediği gibi söylüyorum.”
Yuhanna 14
10 iman etmiyor musun ki, ben Babadayım, Baba da bendedir?
Ben size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemem;
fakat bende duran Baba kendi işlerini yapar.
31 ...Allahın bana verdiği buyruk uyarınca iş görüyorum...
Yuhanna 10
37 Eğer Babam'ın işlerini yapmıyorsam, bana iman etmeyin.
38 Ama yapıyorsam, bana iman etmeseniz bile, yaptığım işlere iman edin.
Öyle ki, Baba'nın bende, benim de Baba'da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız."
37 Eğer Babam'ın işlerini yapmıyorsam, bana iman etmeyin.
38 Ama yapıyorsam, bana iman etmeseniz bile, yaptığım işlere iman edin.
Öyle ki, Baba'nın bende, benim de Baba'da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız."
Romalılar 16
25 Tanrı, duyurduğum Müjde ve İsa Mesih’le ilgili bildiri uyarınca, sonsuz çağlardan beri saklı tutulan sırrı açıklayan Vahiy uyarınca sizi ruhça pekiştirecek güçtedir.
1. Korintliler 14
6 Şimdi kardeşlerim, yanınıza gelip dillerle konuşsam, ama size bir Vahiy, bir bilgi, bir peygamberlik sözü ya da bir öğreti getirmesem, size ne yararım olur?
30 Toplantıda oturanlardan birine Vahiy gelirse, konuşmakta olan sussun.
2. Korintliler 12
1 Yararlı olmasa da övünmek gereklidir. Şimdi görümlere ve Rab’bin Vahiylerine geleyim.
7 Aldığım Vahiylerin üstünlüğüyle gururlanmayayım diye bana bedende bir diken, beni yumruklamak için Şeytan’ın bir meleği verildi, gururlanmayayım diye.
Galatyalılar 1
12 Çünkü ben onu insandan almadım, kimseden de öğrenmedim. Bunu bana İsa Mesih Vahiy yoluyla açıkladı.
Galatyalılar 2
2 Vahiy uyarınca gittim. Boş yere koşmayayım ya da koşmuş olmayayım diye, öteki uluslar arasında yaydığım Müjde’yi özel olarak ileri gelenlere sundum.
Efesliler 1
17 Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısı, yüce Baba, kendisini tanımanız için size bilgelik ve Vahiy ruhunu versin diye dua ediyorum.
Efesliler 3
3 Yukarıda kısaca değindiğim gibi Tanrı, sır olan tasarısını bana Vahiy yoluyla bildirdi.
1. Korintliler 14
26 Öyleyse ne diyelim, kardeşler? Toplandığınızda her birinizin bir ilahisi, öğretecek bir konusu, bir Vahyi, bilmediği dilde söyleyecek bir sözü ya da bir çevirisi vardır. Her şey topluluğun gelişmesi için olsun.
Vahiy 1
11 İsa Mesih’in vahyidir. Tanrı yakın zamanda olması gereken olayları kullarına göstermesi için O’na bu Vahyi verdi. O da gönderdiği meleği aracılığıyla bunu kulu Yuhanna’ya iletti.
De ki "Ey kitap ehli! Sadece Allah’a, bize indirilene ve daha önce indirilmiş olan ( ilahi kitap )lara inandığımızdan ve çoğunuzun da fasıklar olmasından ötürü bizden hoşlanmıyorsunuz."
Maide 59
işte bu ( Kur’an ) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri ( ilahi kitapları ) tasdik eden ve şehirler anasını ( Mekke’yi ) ve bütün çevresini ( tüm insanlığı ) uyarasın diye indirdiğimiz bir kitaptır. Ahirete iman edenler, ona da inanırlar. Onlar namazlarını vaktinde kılarlar.
Enam 92
Ey Muhammed! inkar edenlere söyle Eğer ( iman edip, düşmanlık ve savaştan ) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer ( düşmanlık ve savaşa ) dönerlerse, öncekilere uygulanan ilahi kanun devam etmiş olacaktır.
Enfal 38
Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla ( ilahi Vahyi ) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? ( Eğer varsa ) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
Tur 38
Göklerde ve yerde bulunanlar, ( her şeyi ) O’ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır.
Rahman 29
( Ey Muhammed! ) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu ( Vahiy beklediğini ) görüyoruz. ( Merak etme ) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. ( Bundan böyle ), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. ( Ey Müslümanlar! ) Siz de nerede olursanız olun, ( namazda ) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden ( gelen ) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.
Bakara 144
"Ben size Rabbimin Vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de Allah tarafından gelen Vahiy ile biliyorum."
Araf 62
Sizi uyarması ve sizin de Allah’a karşı gelmekten sakınıp rahmete ulaşmanız için, içinizden bir adam aracılığı ile Rabbinizden size bir zikir ( Vahiy ve öğüt ) gelmesine şaştınız mı?
Araf 63
( Allah ) "Ey Musa! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Öyleyse sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol" dedi.
Araf 144
işte bu ( kıssa ), gayb haberlerindendir. Onu sana biz Vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa onlar tuzak kurarak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin.
Yusuf 102
Allah, "Benden başka ilah yoktur. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının" diye ( insanları ) uyarmaları için emrini içeren Vahiy ile melekleri kullarından dilediğine indirir.
Nahl 2
( Vahiy meleği / Cebrail ) dedi ki Evet, öyle. ( Ancak ) Rabbin diyor ki "Bu, bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni de yarattım."
Meryem 9
Daha önce gelip geçen o Elçiler, Allah’ın Vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah, hesap görücü olarak yeter.
Ahzab 39
Allah, bir insanla ancak Vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini Vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şura 51
( Size okuduğu ) Kur’an ancak kendisine bildirilen bir Vahiydir.
Necm 4
"Bizim aramızdan Vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."
Kamer 25
"Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun Vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
Cin 23
Ancak seçtiği resuller başka. ( Onlara bildirir. ) Fakat O, Resulün önünde ve arkasında gözetleyici ( melek )ler yürütür ki resullerin, Rablerinin Vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah, onların her halini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.
Cin 27 - 28
Maide 59
işte bu ( Kur’an ) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri ( ilahi kitapları ) tasdik eden ve şehirler anasını ( Mekke’yi ) ve bütün çevresini ( tüm insanlığı ) uyarasın diye indirdiğimiz bir kitaptır. Ahirete iman edenler, ona da inanırlar. Onlar namazlarını vaktinde kılarlar.
Enam 92
Ey Muhammed! inkar edenlere söyle Eğer ( iman edip, düşmanlık ve savaştan ) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer ( düşmanlık ve savaşa ) dönerlerse, öncekilere uygulanan ilahi kanun devam etmiş olacaktır.
Enfal 38
Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla ( ilahi Vahyi ) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? ( Eğer varsa ) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
Tur 38
Göklerde ve yerde bulunanlar, ( her şeyi ) O’ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır.
Rahman 29
( Ey Muhammed! ) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu ( Vahiy beklediğini ) görüyoruz. ( Merak etme ) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. ( Bundan böyle ), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. ( Ey Müslümanlar! ) Siz de nerede olursanız olun, ( namazda ) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden ( gelen ) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.
Bakara 144
"Ben size Rabbimin Vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de Allah tarafından gelen Vahiy ile biliyorum."
Araf 62
Sizi uyarması ve sizin de Allah’a karşı gelmekten sakınıp rahmete ulaşmanız için, içinizden bir adam aracılığı ile Rabbinizden size bir zikir ( Vahiy ve öğüt ) gelmesine şaştınız mı?
Araf 63
( Allah ) "Ey Musa! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Öyleyse sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol" dedi.
Araf 144
işte bu ( kıssa ), gayb haberlerindendir. Onu sana biz Vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa onlar tuzak kurarak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin.
Yusuf 102
Allah, "Benden başka ilah yoktur. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının" diye ( insanları ) uyarmaları için emrini içeren Vahiy ile melekleri kullarından dilediğine indirir.
Nahl 2
( Vahiy meleği / Cebrail ) dedi ki Evet, öyle. ( Ancak ) Rabbin diyor ki "Bu, bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni de yarattım."
Meryem 9
Daha önce gelip geçen o Elçiler, Allah’ın Vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah, hesap görücü olarak yeter.
Ahzab 39
Allah, bir insanla ancak Vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini Vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şura 51
( Size okuduğu ) Kur’an ancak kendisine bildirilen bir Vahiydir.
Necm 4
"Bizim aramızdan Vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."
Kamer 25
"Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun Vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
Cin 23
Ancak seçtiği resuller başka. ( Onlara bildirir. ) Fakat O, Resulün önünde ve arkasında gözetleyici ( melek )ler yürütür ki resullerin, Rablerinin Vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah, onların her halini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.
Cin 27 - 28
Derken, Adem ( Vahy yoluyla ) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, ( onlarla amel edip Rabb’ine yalvardı. O da ) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.
Bakara 37
Karşılığında nefislerini sattıkları şeyi kıskançlıkları sebebiyle Allah’ın, kullarından dilediğine lütfuyla indirdiği Vahyi inkar etmeleri ne kötüdür! Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. inkar edenlere alçaltıcı bir azap vardır.
Bakara 90
( Ey Muhammed! ) Bunlar sana Vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini ( kur’a için ) atarlarken sen yanlarında değildin. ( Bu konuda ) tartışırlarken de yanlarında değildin.
Ali imran 44
Biz, Nuh’a ve ondan sonra gelen Elçilere Vahyettiğimiz gibi, sana da Vahyettik. ibrahim’e, ismail’e, ishak’a, Yakub’a, torunlarına, isa’ya, Eyyüb’e, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da Vahyetmiştik. Davud’a da Zebur vermiştik.
Nisa 163
De ki "Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki "Allah benimle sizin aranızda şahittir. işte bu Kur’an bana, onunla sizi ve eriştiği herkesi uyarayım diye Vahyolundu. Gerçekten siz mi Allah ile beraber başka ilahlar olduğuna şahitlik ediyorsunuz?" De ki "Ben şahitlik etmem." De ki "O, ancak tek bir ilahtır ve şüphesiz ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."
Enam 19
De ki "Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen Vahye uyuyorum." De ki "Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?"
Enam 50
Allah’a karşı yalan uyduran veya kendine bir şey Vahyedilmemişken, "Bana Vahyolundu" diyen, ya da "Allah’ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim" diye laf eden kimseden daha zalim kimdir? Zalimlerin şiddetli ölüm sancıları içinde çırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, "Haydi canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı doğru olmayanı söylediğiniz, ve O’nun ayetlerinden kibirlenerek yüz çevirdiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız" diyecekleri zaman hallerini bir görsen!
Enam 93
Ey Muhammed! Sen, Rabbinden sana Vahyedilene uy. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Allah’a ortak koşanlardan yüz çevir.
Enam 106
De ki "Bana Vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir ( murdar ) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir." Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Enam 145
"Ben size Rabbimin Vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de Allah tarafından gelen Vahiy ile biliyorum."
Araf 62
"Rabbimin Vahyettiklerini size tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir nasihatçıyım."
Araf 68
"Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikir ( Vahy ve öğüt ) gelmesine şaştınız mı? Hatırlayın ki, Allah sizi Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve sizi yaratılış itibariyle daha güçlü kıldı. Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz."
Araf 69
Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve "Andolsun, ben size Rabbimin Vahyettiklerini tebliğ ettim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz" dedi.
Araf 79
( Şuayb ) onlardan yüz çevirdi ve dedi ki "Ey kavmim! Andolsun, ben size Rabbimin Vahyettiklerini ulaştırdım. Size nasihat de ettim. Şimdi ben, inkarcı bir topluluğa nasıl üzülürüm?"
Araf 93
Biz de Musa’ya, "Elindeki değneğini at" diye Vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.
Araf 117
Biz onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. ( Tih sahrasında susuzluktan sıkılan ) kavmi Musa’dan su istediğinde biz ona, "Asanı taşa vur" diye Vahyettik. ( Vurunca ) taştan on iki pınar fışkırdı. Herkes ( kendi ) su içeceği yeri bildi. Üzerlerine bulutu da gölgelik yaptık ve onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik. "Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyi ve temiz olanlarından yiyin" ( dedik ). Onlar bize zulmetmediler, fakat kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Araf 160
( Ey Muhammed! ) Onlara ( istedikleri ) bir ayet getirmediğin zaman ( alay ederek ) derler ki "Onu ( da ) bir yerlerden derleyip toplasaydın ya." De ki "Ben ancak Rabbimden bana Vahyedilene uymaktayım. Bu ( Kur’an ayetleri ), Rabbinizden gelen basiretlerdir ( Gönül gözlerini aydınlatan nurlardır ). iman edecek bir topluluk için bir hidayet kaynağı ve bir rahmettir."
Araf 203
Hani Rabbin meleklere, "Ben sizinle beraberim. iman edenlere sebat verin. Ben kafirlerin kalplerine korku salacağım. Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun, onların bütün parmaklarına" diye Vahyediyordu.
Enfal 12
içlerinden bir adama insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında kendileri için bir doğruluk makamı bulunduğunu müjdele diye Vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kafirler, "Bu elbette apaçık bir sihirbazdır" dediler?
Yunus 2
Ayetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, ( öldükten sonra ) bize kavuşmayı ummayanlar, "Ya ( bize ) bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir" dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana Vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım."
Yunus 15
Musa’ya ve kardeşine, "Kavminiz için Mısır’da ( sığınak olarak ) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele" diye Vahyettik.
Yunus 87
( Ey Muhammed! ) Sana Vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Yunus 109
( Ey Muhammed! ) Belki de sen, ( müşriklerin ) "Ona bir hazine indirilseydi veya beraberinde bir melek gelseydi ya!" demelerinden dolayı sana Vahyolunanlardan bir kısmını göz ardı edeceksin ve o yüzden göğsün daralacak. Fakat sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Hud 12
Nuh’a Vahyolundu ki "Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başka, artık hiç kimse iman etmeyecek. O halde, onların yapmakta oldukları şeylerden dolayı üzülme."
Hud 36
"Gözetimimiz altında ve Vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında bana bir şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır."
Hud 37
işte bunlar, sana Vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü ( iyi ) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.
Hud 49
Sana bu Kur’an’ı Vahyetmekle kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Halbuki daha önce sen bunlardan habersiz idin.
Yusuf 3
Yusuf’u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, ( senin Yusuf olduğunun ) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye Vahyettik.
Yusuf 15
Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine Vahyettiğimiz birtakım erkekleri Elçi olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hala aklınızı kullanmıyor musunuz?
Yusuf 109
( Ey Muhammed! ) Böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin geçmiş olduğu bir ümmete gönderdik ki, onlar Rahman’ı inkar ederken sana Vahyettiğimizi kendilerine okuyasın. De ki "O, benim Rabbimdir. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben yalnız O’na tevekkül ettim, dönüşüm de yalnız O’nadır."
Rad 30
inkar edenler, Elçilerine; "Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz" dediler. Rableri de onlara şöyle Vahyetti "Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz."
ibrahim 13
Senden önce de ancak, kendilerine Vahyettiğimiz birtakım erkekleri Elçi olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.
Nahl 43
Sonra da sana, "Hakka yönelen ibrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi" diye Vahyettik.
Nahl 123
Bunlar, Rabbinin sana Vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilah edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.
isra 39
Onlar, sana Vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için az kalsın seni ondan şaşırtacaklardı. ( Eğer böyle yapabilselerdi ) işte o zaman seni dost edinirlerdi.
isra 73
Andolsun, dileseydik biz sana Vahyettiğimizi tamamen ortadan kaldırırdık; sonra bu konuda bize karşı kendine hiçbir yardımcı da bulamazdın.
isra 86
Rabbinin kitabından sana Vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. O’ndan başka asla bir sığınak da bulamazsın.
Kehf 27
De ki "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. ( Ne var ki ) bana, ‘Sizin ilah’ınız ancak bir tek ilahtır" diye Vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın."
Kehf 110
"Ben seni ( Elçi olarak ) seçtim. Şimdi Vahyolunacak şeyleri dinle."
Ta-Ha 13
"Şüphesiz bize, azabın yalanlayan ve yüz çevirenlere olacağı Vahyolundu."
Ta-Ha 48
( Firavun’un imana yanaşmaması üzerine ) Musa’ya, "Kullarımı ( israiloğullarını ) geceleyin ( Mısır’dan ) yürütüp çıkar. Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç" diye Vahyettik.
Ta-Ha 77
Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana Vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur’an’ı okumakta acele etme. "Rabbim! ilmimi arttır" de.
Ta-Ha 114
Bakara 37
Karşılığında nefislerini sattıkları şeyi kıskançlıkları sebebiyle Allah’ın, kullarından dilediğine lütfuyla indirdiği Vahyi inkar etmeleri ne kötüdür! Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. inkar edenlere alçaltıcı bir azap vardır.
Bakara 90
( Ey Muhammed! ) Bunlar sana Vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini ( kur’a için ) atarlarken sen yanlarında değildin. ( Bu konuda ) tartışırlarken de yanlarında değildin.
Ali imran 44
Biz, Nuh’a ve ondan sonra gelen Elçilere Vahyettiğimiz gibi, sana da Vahyettik. ibrahim’e, ismail’e, ishak’a, Yakub’a, torunlarına, isa’ya, Eyyüb’e, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da Vahyetmiştik. Davud’a da Zebur vermiştik.
Nisa 163
De ki "Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki "Allah benimle sizin aranızda şahittir. işte bu Kur’an bana, onunla sizi ve eriştiği herkesi uyarayım diye Vahyolundu. Gerçekten siz mi Allah ile beraber başka ilahlar olduğuna şahitlik ediyorsunuz?" De ki "Ben şahitlik etmem." De ki "O, ancak tek bir ilahtır ve şüphesiz ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."
Enam 19
De ki "Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen Vahye uyuyorum." De ki "Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?"
Enam 50
Allah’a karşı yalan uyduran veya kendine bir şey Vahyedilmemişken, "Bana Vahyolundu" diyen, ya da "Allah’ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim" diye laf eden kimseden daha zalim kimdir? Zalimlerin şiddetli ölüm sancıları içinde çırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, "Haydi canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı doğru olmayanı söylediğiniz, ve O’nun ayetlerinden kibirlenerek yüz çevirdiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız" diyecekleri zaman hallerini bir görsen!
Enam 93
Ey Muhammed! Sen, Rabbinden sana Vahyedilene uy. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Allah’a ortak koşanlardan yüz çevir.
Enam 106
De ki "Bana Vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir ( murdar ) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir." Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Enam 145
"Ben size Rabbimin Vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de Allah tarafından gelen Vahiy ile biliyorum."
Araf 62
"Rabbimin Vahyettiklerini size tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir nasihatçıyım."
Araf 68
"Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikir ( Vahy ve öğüt ) gelmesine şaştınız mı? Hatırlayın ki, Allah sizi Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve sizi yaratılış itibariyle daha güçlü kıldı. Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz."
Araf 69
Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve "Andolsun, ben size Rabbimin Vahyettiklerini tebliğ ettim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz" dedi.
Araf 79
( Şuayb ) onlardan yüz çevirdi ve dedi ki "Ey kavmim! Andolsun, ben size Rabbimin Vahyettiklerini ulaştırdım. Size nasihat de ettim. Şimdi ben, inkarcı bir topluluğa nasıl üzülürüm?"
Araf 93
Biz de Musa’ya, "Elindeki değneğini at" diye Vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.
Araf 117
Biz onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. ( Tih sahrasında susuzluktan sıkılan ) kavmi Musa’dan su istediğinde biz ona, "Asanı taşa vur" diye Vahyettik. ( Vurunca ) taştan on iki pınar fışkırdı. Herkes ( kendi ) su içeceği yeri bildi. Üzerlerine bulutu da gölgelik yaptık ve onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik. "Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyi ve temiz olanlarından yiyin" ( dedik ). Onlar bize zulmetmediler, fakat kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Araf 160
( Ey Muhammed! ) Onlara ( istedikleri ) bir ayet getirmediğin zaman ( alay ederek ) derler ki "Onu ( da ) bir yerlerden derleyip toplasaydın ya." De ki "Ben ancak Rabbimden bana Vahyedilene uymaktayım. Bu ( Kur’an ayetleri ), Rabbinizden gelen basiretlerdir ( Gönül gözlerini aydınlatan nurlardır ). iman edecek bir topluluk için bir hidayet kaynağı ve bir rahmettir."
Araf 203
Hani Rabbin meleklere, "Ben sizinle beraberim. iman edenlere sebat verin. Ben kafirlerin kalplerine korku salacağım. Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun, onların bütün parmaklarına" diye Vahyediyordu.
Enfal 12
içlerinden bir adama insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında kendileri için bir doğruluk makamı bulunduğunu müjdele diye Vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kafirler, "Bu elbette apaçık bir sihirbazdır" dediler?
Yunus 2
Ayetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, ( öldükten sonra ) bize kavuşmayı ummayanlar, "Ya ( bize ) bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir" dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana Vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım."
Yunus 15
Musa’ya ve kardeşine, "Kavminiz için Mısır’da ( sığınak olarak ) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele" diye Vahyettik.
Yunus 87
( Ey Muhammed! ) Sana Vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Yunus 109
( Ey Muhammed! ) Belki de sen, ( müşriklerin ) "Ona bir hazine indirilseydi veya beraberinde bir melek gelseydi ya!" demelerinden dolayı sana Vahyolunanlardan bir kısmını göz ardı edeceksin ve o yüzden göğsün daralacak. Fakat sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Hud 12
Nuh’a Vahyolundu ki "Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başka, artık hiç kimse iman etmeyecek. O halde, onların yapmakta oldukları şeylerden dolayı üzülme."
Hud 36
"Gözetimimiz altında ve Vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında bana bir şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır."
Hud 37
işte bunlar, sana Vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü ( iyi ) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.
Hud 49
Sana bu Kur’an’ı Vahyetmekle kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Halbuki daha önce sen bunlardan habersiz idin.
Yusuf 3
Yusuf’u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, ( senin Yusuf olduğunun ) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye Vahyettik.
Yusuf 15
Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine Vahyettiğimiz birtakım erkekleri Elçi olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hala aklınızı kullanmıyor musunuz?
Yusuf 109
( Ey Muhammed! ) Böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin geçmiş olduğu bir ümmete gönderdik ki, onlar Rahman’ı inkar ederken sana Vahyettiğimizi kendilerine okuyasın. De ki "O, benim Rabbimdir. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben yalnız O’na tevekkül ettim, dönüşüm de yalnız O’nadır."
Rad 30
inkar edenler, Elçilerine; "Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz" dediler. Rableri de onlara şöyle Vahyetti "Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz."
ibrahim 13
Senden önce de ancak, kendilerine Vahyettiğimiz birtakım erkekleri Elçi olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.
Nahl 43
Sonra da sana, "Hakka yönelen ibrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi" diye Vahyettik.
Nahl 123
Bunlar, Rabbinin sana Vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilah edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.
isra 39
Onlar, sana Vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için az kalsın seni ondan şaşırtacaklardı. ( Eğer böyle yapabilselerdi ) işte o zaman seni dost edinirlerdi.
isra 73
Andolsun, dileseydik biz sana Vahyettiğimizi tamamen ortadan kaldırırdık; sonra bu konuda bize karşı kendine hiçbir yardımcı da bulamazdın.
isra 86
Rabbinin kitabından sana Vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. O’ndan başka asla bir sığınak da bulamazsın.
Kehf 27
De ki "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. ( Ne var ki ) bana, ‘Sizin ilah’ınız ancak bir tek ilahtır" diye Vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın."
Kehf 110
"Ben seni ( Elçi olarak ) seçtim. Şimdi Vahyolunacak şeyleri dinle."
Ta-Ha 13
"Şüphesiz bize, azabın yalanlayan ve yüz çevirenlere olacağı Vahyolundu."
Ta-Ha 48
( Firavun’un imana yanaşmaması üzerine ) Musa’ya, "Kullarımı ( israiloğullarını ) geceleyin ( Mısır’dan ) yürütüp çıkar. Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç" diye Vahyettik.
Ta-Ha 77
Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana Vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur’an’ı okumakta acele etme. "Rabbim! ilmimi arttır" de.
Ta-Ha 114
Senden önce de ancak kendilerine Vahyettiğimiz birtakım erkekleri Elçi gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.
Enbiya 7
Senden önce gönderdiğimiz bütün Elçilere, "Şüphesiz, benden başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin" diye Vahyetmişizdir.
Enbiya 25
De ki "Ben sizi ancak Vahy ile uyarıyorum." Ama sağırlar uyarıldıkları vakit çağrıyı işitmezler.
Enbiya 45
Onları bizim emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlar işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekatı vermeyi Vahyettik. Onlar sadece bize ibadet eden kimselerdi.
Enbiya 73
De ki "Bana ancak, ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu Vahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?"
Enbiya 108
Bunun üzerine Nuh’a, "Bizim gözetimimiz altında ve Vahyimize göre o gemiyi yap" diye Vahyettik. "Bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya başlayınca, ( sular coşup taştığında Nuh’a ) dedik ki "Her cins canlıdan ( erkekli dişili ) birer çift, bir de kendileri aleyhinde daha önce hüküm verilmiş olanlardan başka aileni gemiye al ve zulmeden kimseler hakkında bana hiç yalvarma! Şüphesiz onlar suda boğulacaklardır."
Müminun 27
Biz Musa’ya, "Kullarımı geceleyin yola çıkar, muhakkak ki takip edileceksiniz" diye Vahyettik.
Şuara 52
Bunun üzerine Musa’ya, "Asan ile denize vur" diye Vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.
Şuara 63
Çünkü onlar ( Vahyi ) işitmekten uzaklaştırılmışlardır.
Şuara 212
( Ey Muhammed! ) Kitaptan sana Vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak ( olan namaz ) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.
Ankebut 45
Rabbinden sana Vahyolunana uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Ahzab 2
Andolsun, Davud’a tarafımızdan bir lütuf verdik. "Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tespih edin" dedik ve "( Bütün vücudu örtecek ) zırhlar yap, işçilikte de ölçüyü tuttur diye demiri ona yumuşattık. "Salih amel işleyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görürüm" diye Vahyettik.
Sebe 10 - 11
De ki "Ben eğer sapmışsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer hidayete ermişsem, bu da Rabbimin bana Vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, kuluna çok yakındır."
Sebe 50
( Ey Muhammed! ) Sana Vahyettiğimiz kitap ( Kur’an ), kendinden öncekini tasdik eden hak kitaptır. Şüphesiz Allah ( kullarından ) hakkıyla haberdardır. Onları hakkıyla görür.
Fatır 31
"Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum Vahyediliyor."
Sad 70
Andolsun, sana ve senden önceki Elçilere şöyle Vahyedildi "Eğer Allah’a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun."
Zümer 65
O, dereceleri hakkıyla yükseltendir, Arş’ın sahibidir. Buluşma günü hakkında ( insanları ) uyarmak için, iradesiyle ilgili Vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir.
Mümin 15
De ki "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Fakat bana ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu Vahyediliyor. Artık O’na yönelin ve O’ndan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay haline!"
Fussilet 6
( Ey Muhammed! ) Mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle Vahyeder.
Şura 3
Böylece biz sana Arapça bir Kur’an Vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekke’de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise cehennemdedir.
Şura 7
"Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!" diye Nuh’a emrettiğini, sana Vahyettiğini, ibrahim’e, Musa’ya ve isa’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey ( islam dini ), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. içtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.
Şura 13
Allah, bir insanla ancak Vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini Vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şura 51
işte sana da, emrimizle, bir ruh ( kalpleri dirilten bir kitap ) Vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah’ın yoluna. iyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah’a döner.
Şura 52 - 53
Öyle ise sana Vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.
Zuhruf 43
De ki "Ben türedi bir Elçi değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana Vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."
Ahkaf 9
Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla ( ilâhi Vahyi ) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? ( Eğer varsa ) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
Tur 38
Böylece Allah kuluna Vahyedeceğini Vahyetti.
Necm 10
( Ey Muhammed! ) De ki "Bana cinlerden bir topluluğun ( Kur’an’ı ) dinleyip şöyle dedikleri Vahyedildi "Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
Cin 1 - 2
Yine de ki "Bana şöyle de Vahyedildi ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden ( Kur’an’dan ) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar."
Cin 16 - 17
Şüphesiz biz sana ( sorumluluğu ) ağır bir söz Vahyedeceğiz.
Müzzemmil 5
( Ey Muhammed! ) Onu ( Vahyi ) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
Kıyamet 16
Çünkü Rabbin ona ( öyle ) Vahyetmiştir.
Zilzal 5
Enbiya 7
Senden önce gönderdiğimiz bütün Elçilere, "Şüphesiz, benden başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin" diye Vahyetmişizdir.
Enbiya 25
De ki "Ben sizi ancak Vahy ile uyarıyorum." Ama sağırlar uyarıldıkları vakit çağrıyı işitmezler.
Enbiya 45
Onları bizim emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlar işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekatı vermeyi Vahyettik. Onlar sadece bize ibadet eden kimselerdi.
Enbiya 73
De ki "Bana ancak, ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu Vahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?"
Enbiya 108
Bunun üzerine Nuh’a, "Bizim gözetimimiz altında ve Vahyimize göre o gemiyi yap" diye Vahyettik. "Bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya başlayınca, ( sular coşup taştığında Nuh’a ) dedik ki "Her cins canlıdan ( erkekli dişili ) birer çift, bir de kendileri aleyhinde daha önce hüküm verilmiş olanlardan başka aileni gemiye al ve zulmeden kimseler hakkında bana hiç yalvarma! Şüphesiz onlar suda boğulacaklardır."
Müminun 27
Biz Musa’ya, "Kullarımı geceleyin yola çıkar, muhakkak ki takip edileceksiniz" diye Vahyettik.
Şuara 52
Bunun üzerine Musa’ya, "Asan ile denize vur" diye Vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.
Şuara 63
Çünkü onlar ( Vahyi ) işitmekten uzaklaştırılmışlardır.
Şuara 212
( Ey Muhammed! ) Kitaptan sana Vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak ( olan namaz ) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.
Ankebut 45
Rabbinden sana Vahyolunana uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Ahzab 2
Andolsun, Davud’a tarafımızdan bir lütuf verdik. "Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tespih edin" dedik ve "( Bütün vücudu örtecek ) zırhlar yap, işçilikte de ölçüyü tuttur diye demiri ona yumuşattık. "Salih amel işleyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görürüm" diye Vahyettik.
Sebe 10 - 11
De ki "Ben eğer sapmışsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer hidayete ermişsem, bu da Rabbimin bana Vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, kuluna çok yakındır."
Sebe 50
( Ey Muhammed! ) Sana Vahyettiğimiz kitap ( Kur’an ), kendinden öncekini tasdik eden hak kitaptır. Şüphesiz Allah ( kullarından ) hakkıyla haberdardır. Onları hakkıyla görür.
Fatır 31
"Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum Vahyediliyor."
Sad 70
Andolsun, sana ve senden önceki Elçilere şöyle Vahyedildi "Eğer Allah’a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun."
Zümer 65
O, dereceleri hakkıyla yükseltendir, Arş’ın sahibidir. Buluşma günü hakkında ( insanları ) uyarmak için, iradesiyle ilgili Vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir.
Mümin 15
De ki "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Fakat bana ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu Vahyediliyor. Artık O’na yönelin ve O’ndan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay haline!"
Fussilet 6
( Ey Muhammed! ) Mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle Vahyeder.
Şura 3
Böylece biz sana Arapça bir Kur’an Vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekke’de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise cehennemdedir.
Şura 7
"Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!" diye Nuh’a emrettiğini, sana Vahyettiğini, ibrahim’e, Musa’ya ve isa’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey ( islam dini ), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. içtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.
Şura 13
Allah, bir insanla ancak Vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini Vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şura 51
işte sana da, emrimizle, bir ruh ( kalpleri dirilten bir kitap ) Vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah’ın yoluna. iyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah’a döner.
Şura 52 - 53
Öyle ise sana Vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.
Zuhruf 43
De ki "Ben türedi bir Elçi değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana Vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."
Ahkaf 9
Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla ( ilâhi Vahyi ) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? ( Eğer varsa ) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
Tur 38
Böylece Allah kuluna Vahyedeceğini Vahyetti.
Necm 10
( Ey Muhammed! ) De ki "Bana cinlerden bir topluluğun ( Kur’an’ı ) dinleyip şöyle dedikleri Vahyedildi "Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
Cin 1 - 2
Yine de ki "Bana şöyle de Vahyedildi ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden ( Kur’an’dan ) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar."
Cin 16 - 17
Şüphesiz biz sana ( sorumluluğu ) ağır bir söz Vahyedeceğiz.
Müzzemmil 5
( Ey Muhammed! ) Onu ( Vahyi ) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
Kıyamet 16
Çünkü Rabbin ona ( öyle ) Vahyetmiştir.
Zilzal 5