Ana Sayfa

Kuran’da Bilim


Yükseğe çıkınca Oksijen Azalır !

Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm'a açar.
Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşcasına daraltır.
Enam 125


Ozon Tabakası !

Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık.
Enbiya 32


Yıldırım

O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki ALLAH, kafirleri çepeçevre kuşatmıştır. 
Bakara 19

Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.
Rahman 35


Gök Gürültüsü

Gök gürlemesi O'na hamd ederek tespih eder.
Melekler de O'nun korkusundan tespih ederler.
O, yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar.
Rad 13

Gök parçalanıp da, yağ gibi eridiği ve
kırmızı bir güle ( Rosette Nebula ) dönüştüğü zaman...
Rahman 37


Çevreye Duyarlı ol !

İnsanların kendi işledikleri ( kötülükler ) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır.
( hatalarından ) Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı ( kötü ) sonuçlarını
( dünyada ) onlara tattıracaktır.
Rum 41


Petrolün Oluşumu !

O, ( Allah ) yeşil bitki örtüsünü çıkaran,
sonra da onları çürüyüp kararmış sel süprüntüsü haline çevirendir.
Ala 4 - 5


Kainatın Oluşumu
"De ki: Siz DÜNYAYI iKi GÜNDE yaratan Allah’ın 
tek İlah olduğunu inkâr edip O’na birtakım eşler, ortaklar mı uyduruyorsunuz?
Halbuki bütün bunları yapan, O, alemlerin Rabb'idir."
Fussilet 9

“ALLAH her şeyi yaratandır  
Zümer 62

“ Biz her şeyi sudan yarattık  
Enbiya 30

“ Sonra ALLAH duman ( gaz ) halindeki göğe yöneldi  
Fussilet 11

“ Yer ve gökler bitişik iken onları biz ayırdık  
Enbiya 30

“ Üzerinizde yedi kat gök yarattık  
Müminun 17

“ Gökleri yedi kat üzerinde yaratan O’dur. 
“ Rahman olan ALLAH’ın yarattığında düzensizlik göremezsiniz.  
Mülk 3

“ Göğü gücümüzle biz kurduk ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz 
Zariyat 47

“ Güneş ve ayın hareketleri bir hesaba göredir 
Rahman 5

“ Yeryüzünü yaratıkların oturmasına, yaşamasına elverişli kılan ALLAH’tır 
Ta-Ha 53

“ Yeryüzünü, size boyun eğdiren O’dur 
Mülk 15

“ Henüz Arş’ı su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içinde ( altı evrede ) yaratandır. 
Hud 7

Gerçekten sizin Rabbiniz, 
ALTI GÜNDE GÖKLERi ve YERİ yaratan
sonra arşa istiva eden ( Hakim Olan ) Allah'tır…" 
Araf 54
"O, yerin üstünde yüce dağlar yarattı, orayı bereketli kıldı ve orada arayıp soranlar için
GIDALARINI, BiTKiLERiNi VE AĞAÇLARINI tam DÖRT GÜNDE takdir etti, düzenledi." 
Fussilet 10

GÖKLER YEDi KAT !
"Derken, iKi GÜNDEGÖKLERi YEDi KAT OLARAK şekillendirdi ve 
her bir göğe kendisine ait işi vahyetti.
Biz dünya semasını kandillerle, yıldızlarla süsledik, bozulup yıkılmaktan koruduk. 
İşte bu, azîz ve alîm Allah’ın takdiridir."
Fussilet 12


 Yeniden Yaratılacak !

Göğü, kitap dürer gibi dürdüğümüz zaman,
yaratmaya ilk başladığımız gibi
katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz.
Enbiya 104


Dünyanın Var Oluşu !

Bundan sonra da yeri yayıp yuvarlattı.
Naziat 30


Dünyanın Yok Oluşu !

Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman,
Fecr 21

Bizim, yeryüzüne gelip, onun uçlarından eksilttiğimizi görmüyorlar mı ?
Rad 41 / Enbiya 44


Dünyanın yuvarlak oluşu

Dünyanın şekli konusunda insanlar asırlar boyu ciddi çelişkilere düşmüşler ve çokları onun bir tepsi gibi düz olduğu fikrini savunmuşlardı.
Son birkaç yüzyılda yapılan mantıksal ve matematiksel açıklamalarla Dünyanın yuvarlak olduğu tespit edilmiştir.
Ve artık teknoloji gelişip de insanlık uzaya ve aya çıktıklarında Dünyanın yuvarlak olduğu görsel olarak da ispatlanmıştır.
Oysa ki Kuran asırlar önce bu gerçeğe mucizevi bir şekilde işaret ediyordu.
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. 
Zümer 5

Döndükçe kutuplardan basıklaşma

Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten yeryüzüne yönelip onu uçlarından eksiltiyoruz.  
Rad 41

Onlar görmüyorlar mı ki, biz yeryüzüne gelip uçlarından noksanlaştırıyoruz. 
Enbiya 44


Yüzey gerilimi

O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır. 
Furkan 53


Dünyanın dönmesi

“Dağları yerinde durur görürsün. Halbuki onlar bulutlar gibi hareket ederler”. 
Neml 88


Yarılan yeryüzü

Yarılan yere yemin olsun ki 
Tarık 12

Yukarıdaki ayette geçen Arapça sada kelimesi Türkçede çatlama, yarılma, ayrılma anlamlarına gelmektedir.
ALLAHın yerin yarılması üzerine yemin etmesi, Kuranın diğer bilimsel mucizelerinde olduğu gibi burada da dikkat çekici bir duruma işaret etmektedir.
1945-46 yıllarında, bilim adamları mineral kaynaklarını araştırmak için ilk kez deniz ve okyanusların diplerine indiler.
Araştırmalarında dikkati çeken en önemli noktalardan biri dünyanın kırıklı yapısı oldu.
Dünyanın dış yüzeyindeki kayalık tabaka; kuzey-güney ve doğu-batı doğrultulu olup, on binlerce kilometre uzunluğunda çok sayıda genişçatlak ( fay ) ile yarılmıştı.
Ayrıca bilim adamları 100-150 km derinde, denizlerin ve okyanusların altında erimiş magmanın bulunduğunu fark ettiler.
İşte bu kırık ve çatlaklar nedeniyle, denizlerin ortasında yer alan dağlardan dışarı lavlar akar.
Yeryüzünün bu kırıklı yapısı sayesinde, önemli miktarda ısı dışarı atılır ve erimiş kayaların büyük bir kısmı okyanuslardaki tepeleri oluşturur.
Eğer yeryüzünün, kabuğundan yüksek miktarda ısının dışarı çıkmasına olanak veren bu yapısı olmasaydı, dünya üzerinde hayat imkânsız olurdu.


Kainat genişliyor 

Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz ( onu ) elbette genişleticiyiz. 
Zariyat 47


Evren’de uyum ve düzen vardır 

Güneş ve ay bir hesaba göre ( hareket etmekte ) dir. 
Rahman 5


Güneş sisteminde on iki gezegen 

Yusuf, bir zamanlar babasına : Gerçekten ben ( rüyada ) on bir yıldız, güneşi ve ay'ı gördüm. Gördüm ki onlar bana boyun eğiyorlardı" demişti. 
Yusuf 4


Işınlama Eşya Nakli ) 

Neml Suresi
38. ( Sonra Süleyman müşavirlerine ) dedi ki : Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o melikenin tahtını bana getirebilir?
39. Cinlerden bir ifrit : Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi.
40. Kitaptan ( Allah tarafından verilmiş ) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. ( Süleyman ) onu ( melikenin tahtını ) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce: Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin ( gösterdiği ) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir.


Yağmurun oluşumu 

Görmez misin ki Allah bir takım bulutları ( çıkarıp ) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan ( dağlar büyüklüğünde bulutlardan ) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; ( bu bulutların ) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır! 
Nur 43


Aşılayıcı Rüzgar

Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz.  
Hicr 22


Her şey çift yaratılmıştır

Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden ( erkekli dişili ) iki eş yarattık.  
Zariyat 49


Hayvanlarla iletişim

Süleyman Davud’a vâris oldu ve dedi ki : Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden ( nasip ) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.  
Neml 16


İnsan Öncesi Canlılar

Cinleri de dumansız ateşten yarattı.  
Rahman 15

Cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım  
Zariyat 56


Zaman

Zaman hızla ters orantılı olarak azalır veya çoğalır.
Zaman, saat, gün, yıl... göreceli değişkendir.
Dünyadaki bir insanın bir saati ile plütondaki bir insanın saati birbirinden farklıdır. Dişi ağrıyan bir insanın bir saati ile dostuyla sohbet eden bir insanın bir saati birbirinden çok farklıdır.
Arabayla bir yere bir saatte giden biri ile aynı yere yürüyerek bir günde varan kişi için zaman çok farklıdır.
En önemlisi bir cismin hızı arttıkça o cisim için zaman ters orantılı olarak azalır.
Dünyadaki bir insan için bir gün uzayda seyahat halindeki bir insan için bir saat gibidir.
Uzaydaki insanın sürati arttıkça dünyadaki insan ile arasındaki zaman farkı da artacaktır.
Dünyadaki bir yıl uzayda bir güne tekabül edecektir.

rabbin katında bir gün sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.  
Hac 47

...miktarı elli bin yıl olan bir gün....   
Mearic 4


insanın Yaratılışı

Müminun Suresi
12. Andolsun biz insanı, çamurdan ( süzülüp çıkarılmış ) bir özden yarattık.
13. Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.
14. Sonra nutfeyi alaka ( aşılanmış yumurta ) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere ( iskelete )çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.

“ O ( ALLAH ) her şeyi güzel yarattı, insanı yaratmaya çamur başladı  
Secde 7

“ Sonra onu şekillendirdi. Ona ruh üfledi ve Size kulaklar, gözler, kalpler verdi.  
Secde 9

“ Andolsun insanı kuru balçıktan, işlenebilir topraktan yarattık  
Hicr 26

“ O ( ALLAH ), sizi merhalelerden geçirerek yarattı...  
Nuh 14 
“ İnsanı nutfeden yarattı  
Nahl 4 
“ ( Sizi ) nutfeden yarattı, şekil verdi  
Abese 19 

“ Sonra ona, yolunu kolaylaştırdı  
Abese 20

"Ondan erkek- dişi ( iki cins ) yarattı  
Kıyamet 39

" Sonra zayıflığın ardından kuvvet ( gençlik ) verdi. Sonra kuvvetin ardından zayıflık ( ihtiyarlık ) verdi  
Rum 54


Parmak izleri

Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. 
Kıyamet 4


Tarık - Kapıyı Çalan Yıldız

Gökyüzüne ve tarıka ( Sabah Yıldızına / Kapıyı Çalan Yıldıza ) yemin ederim. 
Tarıkın ne olduğunu nereden bileceksin? ( O, karanlığı ) delen yıldızdır. 
Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın. 
Tarık 1 - 4 

İnsan kulağı alemdeki tüm sesleri duyamamaktadır. 250 Hz ve 3000 Hz arasındaki konuşma frekansı bölgesini duyar.
Bunun altındaki infrasound denilen alçak frekanstaki sesleri ve üzerindeki Ultrasonic denilen çok yüksek frekanstaki sesleri duyamaz.
Bunlar ancak bu yüksek frekansları algılayan cihazlar ile kaydedilebilir.
Asrımızda bilim ve tekniğin gelişmesi ile alemde çok yüksek frekansta ses çıkaran, atmosferden tutun güneş sistemindeki bir çok gezegenin çıkardığı ultrasonik sesler kayıt altına alınmıştır.
Bunların içlerinde en ilginç olanı Bilim adamlarının Pulsar diye isimlendirdikleri, ismi Kuran da Tarık yıldızı olarak geçen ve kendisine yemin edilen bir yıldızdır.
Evet ismi Tarık olan bu yıldız tıpkı kapıyı çalan bir kimsenin çıkardığı ses gibi ses çıkartmaktadır.

İşin en ilginç yanı ise Arapçada Tarık kelimesinin kapıyı çalan manasında olmasıdır.
TARIK, aslında tark kökünden ism-i fâildir.
Tark, bir ses işitilecek şekilde şiddetle vurmak, çarpmaktır.
Buna göre târık, esasen tokmak vurur gibi şiddetle vuran ve kapıyı çalan demektir.


Yoktan Varoluş

Big - Bang = Evren, sonsuz yoğunluğa ve sıfır hacme sahip olan bir noktanın patlamasıyla başlamıştır.

Yokluk kavramını sıfır hacme sahip bir nokta olarak tarif eden bilim, aslında bir şeyi itiraf etmektedir :

Hacmi olmayan nokta  yok ” demektir.
Yani evren “ yoktan var “ edilmiştir.

"ALLAH bir şeyin olmasını isterse, ona " Ol " der, oda olur ( Oluşmaya Başlar )  
Meryem 35

ALLAH herşeyin yaratanıdır  
Zümer 62

O ALLAH gökleri ve yeri yoktan var edendir  
Enam 101


Güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri
adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler.
Rad 2 / Lokman 29 / Fatır 13 / Zümer 5


Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün birbiriyle yer değiştirmesinde, insanların yararı için okyanusta akıp giden gemilerde, ALLAHın gökten su indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve orada yaydığı her çeşit canlıda, rüzgarları ve gök ile yer arasında hazır bekleyen bulutları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için elbette dersler / kanıtlar vardır.  
Bakara 164

" Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde akl-ı selim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır. Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken ( her vakit ) ALLAHı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler ( ve şöyle derler ) : Rabbimiz ! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru ! "  
Ali imran 190 - 191

" Yeri Döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan Odur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. "  
Rad 3

" O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından ( bir lütuf olmak üzere ) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır. "  
Casiye 13

" Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren Odur. Ondan başka ilah yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir. "  
Ali imran 6

" O sizi bir tek nefisten ( ademden ) yaratandır. ( Sizin için ) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık. "  
Enam 98

Ey insanlar ! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan ( aşılanmış yumurta veya embriyodan ), sonra uzuvları ( önce ) belirsiz, ( sonra da ) belirlenmiş canlı et parçasından ( uzuvları zamanla oluşan ceninden ) yarattık ki, size ( kudretimizi ) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarıçıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için ( sizi büyütürüz ). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kim de ömrün en verimsiz çagğına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz; üzerine yağmur indirdiğimzide o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten ( veya çiftten ) iç açıcı bitkiler verir. "  
Hac 5

"Andolsun biz insanı, çamurdan ( süzüp çıkarılmış ) bir özden yarattık. Sonra onu sağlam bir karargahta nutfe haline getirdik. Sonra nutfeye alaka ( aşılanmış yumurta veya embriyo ) yaptık. Peşinden, alakayı, mudga ( bir parçacık et ) haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere ( iskelete ) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratılışla insan haline getirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli olan ALLAH pek yücedir."  
Müminun 12 - 14

" Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de ( kabirlerinizden ) böyle çıkarılacaksınız. "  
Rum 19

" Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde ( ışığını ondan aldığında ) aya yemin olsun. "  
Şems 1 - 2

" Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arşa istiva eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren ALLAHtır. ( Bunların ) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip ayetleri açıklamaktadır. "  
Rad 2

Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. 
Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri ( düzenlemesi ) dir.
" Ay için birtakım yörüngeler tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi ( hilal ) olur da geri döner. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler. "  
Ya-Sin 38 - 40

" Güneş ve ay bir hasaba göre ( hareket etmekte ) dir. "  
Rahman 5

" Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye; 'İsteyerek veya istemeyerek gelin ! dedi. İkisi de 'İsteyerek geldik ! dediler. "  
Fussılet 11

" Gökleri ve yeri yarattığı günde ALLAHın yazısına göre ALLAH katında ayların sayısı on iki olup bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu doğru hesaptır. ( ... ) "  
Tevbe 36

" O, sabahı aydınlatandır. O, geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı ( vakitlerin tayini için ) birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, Aziz olan ve ( her şeyi ) pek iyi bilen ALLAHın takdiridir "  
Enam 96

" Biz, rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. ( Böyle yapmasaydık ) siz suyu depolayamazdınız. "  
Hicr 22

İşte onların ilimden ulaşabildikleri nokta ! Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. O, hidayete ereni de daha iyi bilir.  
Necm 30

Ey iman edenler ! Size, " Meclislerde yer açın " denildiği zaman açın ki, ALLAH da size genişlik versin. Size, " Kalkın " , denildiği zaman da kalkın ki, ALLAH içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. ALLAH yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.  
Mücadele 11

Onun kavminden, kafir olup ahirete ulaşmayı inkar eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz varlıklı kişiler : «Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer.»  
Müminun 13 

O dökülen meniden ibaret az bir su değil miydi ?
Sonra bu, bir " alaka " oldu. Derken ALLAH onu yaratıp güzelce şekillendirdi.
Nihayet ondan da erkek ve dişi iki eşi var etti.  
Kıyamet 37 - 39 

İnsan ( henüz ) anılır bir şey değilken ( yaratılmamışken ) üzerinden uzunca bir zaman geçti.
Şüphesiz biz insanı, karışım halindeki az bir sudan ( meniden ) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık.  
insan 1 - 2 

O, insanı Alak'tan / yapışkan döllenmiş yumurtadan ( bir kan pıhtısından / embriyodan ) yarattı.  
Alak 2 

O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.  
Enbiya 33 

Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona ( aya ) birtakım menziller takdir eden O'dur. ALLAH bunları, ancak bir gerçeğe ( ve hikmete ) binaen yaratmıştır. O, bilen bir kavme ayetlerini açıklamaktadır.  
Yunus 5


O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
Rahman 17

Doğuların ve Batıların Rabbine ...
Mearic 40

21 Haziran ve 21 Aralık Tarihlerinde
Güneş Farklı Açılardan Doğar ve Batar.

O, ( Allah )

Göklerdeki ve yerdeki
her şeyi kendi katından
sizin hizmetinize verendir.
Casiye 13

Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır;
karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
Duhan 43 - 46

Kuşları ve
tesbih eden dağları da
Davud'a boyun eğdirdik.
Enbiya 79

O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel ( Berzah ) koyandır.
Furkan 53 / Rahman 19 - 20

Rabbinin katındaki bir gün,
sizin saydığınız bin sene gibidir.
Hac 47
Deniz avı yapmak ve
Deniz ürünlerini yemek
sizlere helâl kılındı.
Maide 96

İçinden taze et ( balık ) yemeniz ve
takacağınız süs ( eşyası ) çıkarmanız için
denizi emrinize veren O'dur.
Nahl 14

Yeryüzüne sizin için referans olsun diye dağlar, nehirler ve yollar yerleştirdik ki, ( gideceğiniz ) yollarınızı onlarla doğru bulursunuz.
Nahl 15

Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı ve dağlarda da sizin için barınaklar var etti.
Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi.
Böylece Allah, müslüman ( O'na Teslim ) olasınız diye üzerinizde olan nimetini tamamlıyor.
Nahl 81

Dağları görürsün, onları hareketsiz sanırsın.
Hâlbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler.
Neml 88

Ya içtiğiniz suya ne dersiniz ?
Dileseydik onu acı yapardık,
şükretmeniz gerekmez mi?
Vakia 68 - 70

Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ayetler ( işaret ve deliller ) vardır.
Kendi nefislerinizde de öyle.
Halâ Görmüyor musunuz ?
Zariyat 20 - 21

Göğü gücümüzle biz kurduk ve
onu biz genişletmekteyiz.
Zariyat 47


Kuranda müsbet bilimin verileriyle açıklanabilecek ayetler elbette ki bu kadar değildir.

Bilim ile ilgilenen Kişiler, ( Bilgileri ve Bakış Açıları Bakımından ) Kuran'da Daha Fazla ilgili Ayetler Bulabilir.