Şüphesiz iman eden; Yahudilerden, Nasranilerden ve Sabiilerden de Allaha ve ahiret gününe inanıp salih amel işleyenler için Rableri katında mükafatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.
Bakara 62
( Ehl-i kitap: ) Yahudiler yahut Nasraniler hariç hiç kimse cennete giremeyecek, dediler. Bu onların kuruntusudur. Sen de onlara: Eğer sahiden doğru söylüyorsanız delilinizi getirin, de.
Bakara 111
Hepsi de kitabı ( Tevrat ve incili ) okumakta oldukları halde Yahudiler: Nasraniler doğru yolda değillerdir, dediler. Nasraniler da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. ( Kitabı ) bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilafa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.
Bakara 113
O zalimler, "Allah kendisine çocuk edindi." dediler. Hâşâ, O sübhândır. Doğrusu, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir.
Bakara 116
asla senden razı olmayacaklardır.
De ki: Doğru yol, ancak Allahın yoludur.
Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan,
andolsun ki, Allahtan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
Bakara 120
( Yahudiler ve Nasraniler Müslümanlara: )
Yahudi ya da Nasrani olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler.
De ki: Hayır! Biz, hanif olan ibrahimin dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.
Bakara 135
Yoksa siz, ibrahim, ismail, ishak, Yakub ve Yakuboğullarının da Yahudi, yahut Nasrani olduklarını mı söylüyorsunuz?
De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah tarafından kendisine ( bildirilmiş ) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.
Bakara 140
Hani Allah şöyle buyurmuştu:
"Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim.
Seni kendime yükselteceğim.
Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve
sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım.
Sonra dönüşünüz yalnızca banadır.
Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim."
Ali imran 55
ibrahim, ne Yahudi, ne de Nasrani idi; fakat o, Allahı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi.
Ali imran 67
Yahudilerin Lanetlendiği Ayet
Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı.
Bunun sebebi onların; Allah’ın ayetlerini inkar ediyor ve
Elçileri haksız yere öldürüyor olmaları idi.
Bütün bunların sebebi ise,
isyan etmekte ve ( Allah’ın koyduğu ) sınırları çiğnemekte oluşları idi.
Onların ( Kitap ehlinin ) hepsi bir değildir.
Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran,
secdeye kapanarak Allah’ın ayetlerini okuyan bir topluluk da vardır.
Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler.
Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar.
İşte onlar salihlerdendir.
Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır.
Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.
Ali imran 112 - 115
Yahudilerden bir kısmı kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine saldırarak ( Elçie karşı ) «işittik ve karşı geldik», «dinle, dinlemez olası», «raina» derler.
Eğer onlar «işittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet» deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat küfürleri ( gerçeği kabul etmemeleri ) sebebiyle Allah onları lanetlemiştir. Artık pek az inanırlar.
Nisa 46
Yahudilerin zulmü sebebiyle, bir de çok kimseyi Allah yolundan çevirmeleri, menedildikleri halde faizi almaları ve haksız ( yollar ) ile insanların mallarını yemeleri yüzünden kendilerine ( daha önce )
helal kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık; ve içlerinden inkara sapanlara acı bir azap hazırladık.
Nisa 160
"Biz Nasraniyiz" diyenlerden de sağlam söz almıştık.
Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular.
Bu sebeple, biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah, ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
Maide 14
Andolsun, "Allah, Meryem oğlu Mesih’tir", diyenler kesinlikle kâfir oldular.
De ki: "Şâyet Allah, Meryem oğlu Mesih’i, onun anasını ve
yeryüzünde olanların hepsini yok etmek istese, Allah’a karşı kim ne yapabilir?
Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan her şeyin hükümranlığı Allah’ındır. Dilediğini yaratır. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir."
Maide 17
Yahudiler ve Nasraniler «Biz Allahın oğulları ve sevgilileriyiz» dediler. De ki: Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor?
Doğrusu siz de Onun yarattığı insanlardansınız. O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasında ne varsa mülkiyeti Allaha aittir. Sonunda dönüş de ancak Onadır.
Maide 18
Ey Resul! Kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyle «inandık» diyen kimselerden ve Yahudilerden küfür içinde koşuşanlar( ın hali ) seni üzmesin.
Onlar durmadan yalana kulak verirler, ve sana gelmeyen ( bazı ) kimselere kulak verirler; kelimeleri yerlerinden kaydırıp değiştirirler.
«Eğer size şu verilirse hemen alın, o verilmezse sakının!» derler.
Allah bir kimseyi şaşkınlığa ( fitneye ) düşürmek isterse, sen Allaha karşı, onun lehine hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allahın kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir. Onlar için dünyada rezillik vardır ve ahirette onlara mahsus büyük bir azap vardır.
Maide 41
Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevratı indirdik. Kendilerini ( Allaha ) vermiş Elçiler onunla Yahudilere hükmederlerdi.
Allahın Kitabını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zahidler ve bilginler de ( onunla hükmederlerdi ).
Hepsi ona ( hak olduğuna ) şahitlerdi.
Şu halde ( Ey Yahudiler ve hakimler! ) insanlardan korkmayın, benden korkun. Ayetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın.
Kim Allahın indirdiği ( hükümler ) ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.
Maide 44
İncil ehli Allah’ın onda indirdiği ile hükmetsin.
Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, fasıkların ta kendileridir.
Maide 47
Ey iman edenler! Yahudileri ve Nasranileri veli edinmeyin. Zira onlar birbirinin velisidirler. içinizden onları veli edinenler, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.
Maide 51
Yahudiler, Allahın eli bağlıdır ( sıkdır ) , dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lanet olasılar!
Bilakis, Allahın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Aralarına, kıyamete kadar ( sürecek ) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa ( fitneyi uyandırmışlarsa ) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.
Maide 64
iman edenler ile Yahudiler, Sabiiler ve Nasranilerden
Allaha ve ahiret gününe inanıp iyi amel işleyenler için
asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir.
Maide 69
Andolsun, "Allah, Meryem oğlu Mesih’tir" diyenler kesinlikle kâfir oldu.
Oysa Mesih şöyle demişti: "Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.
Kim Allah’a ortak koşarsa, artık, Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır.
Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."
Maide 72
Andolsun, "Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler kâfir oldu.
Hâlbuki bir tek ilâhtan başka hiçbir ilâh yoktur.
Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse, andolsun onlardan inkâr edenlere elbette, elem dolu bir azap dokunacaktır.
Maide 73
israiloğullarından kafir olanlar,
Davud ve Meryem oğlu isa diliyle lanetlenmişlerdir.
Bunun sebebi, söz dinlememeleri ve sınırı aşmalarıdır.
Maide 78
insanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından
en şiddetli olarak Yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın.
Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da
«Biz Nasranileriz» diyenleri bulacaksın.
Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.
Maide 82
Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kıldık.
Sırtlarında yahut bağırsaklarında taşıdıkları ya da kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere sığır ve koyunun iç yağlarını da onlara haram kıldık.
Bu, zulümleri yüzünden onlara verdiğimiz cezadır. Biz elbette doğru söyleyeniz.
Enam 146
Yahudiler, Uzeyr Allahın oğludur, dediler.
Nasraniler de, Mesih ( isa ) Allahın oğludur dediler.
Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir.
( Sözlerini ) daha önce kafir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar.
Allah onları kahretsin! Nasıl da ( haktan batıla ) döndürülüyorlar!
Tevbe 30
( Yahudiler ) Allah’ı bırakıp, hahamlarını;
( Nasraniler ise ) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i
rab edindiler.
Oysa, bunlar da ancak, bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardır.
O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur.
O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır.
Tevbe 31
Sana anlattıklarımızı, daha önce, Yahudi olanlara da haram kılmıştık.
Biz onlara zulmetmedik, fakat, onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Nahl 118
Mümin olanlar, Yahudi olanlar, Sabiiler, Nasraniler, Mecusiler ve Müşrik olanlara gelince,
muhakkak ki Allah, bunlar arasında kıyamet gününde ( ayrı ayrı ) hükmünü verir.
Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Hac 17
Andolsun, biz Nûh’u ve İbrahim’i Elçi olarak gönderdik. Elçiliği ve kitabı onların soylarına da verdik.
Onlardan kimi doğru yola ermiştir, ama içlerinden birçoğu da fasık kimselerdir.
Sonra bunların peşinden ard arda Elçilerimizi gönderdik.
Onların arkasından da Meryem oğlu İsa’yı gönderdik, ona İncil’i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk.
biz onu onlara farz kılmamıştık.
Allah’ın rızasını kazanmak için onu kendileri icat etmişlerdi.
Fakat ona da gereği gibi uymadılar.
Biz de içlerinden iman edenlere mükâfatlarını verdik.
Fakat onlardan birçoğu da fasık kimselerdir.
Hadid 26 - 27
Ey israiloğulları! Size verdiğim nimeti hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Yalnız benden korkun.
Bakara 40
Ey israiloğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle aleme üstün kıldığımı hatırlayın.
Bakara 47
Hani, biz israiloğulları’ndan, "Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz" diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.
Bakara 83
Ey israiloğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle aleme üstün tuttuğumu hatırlayın.
Bakara 122
israiloğullarına sor; biz onlara nice açık mucizeler verdik. Kendisine geldikten sonra kim Allah’ın nimetini değiştirirse, (bilsin ki) şüphesiz Allah, cezası pek çetin olandır.
Bakara 211
Musa’dan sonra israiloğullarının ileri gelenlerini görmedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, "Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi. O, "Ya üzerinize savaş farz kılındığı halde, savaşmayacak olursanız?" demişti. Onlar, "Yurdumuzdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda niye savaşmayalım" diye cevap vermişlerdi. Ama onlara savaş farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, yüz çevirdiler. Allah, zalimleri hakkıyla bilendir.
Bakara 246
Allah, onu israiloğullarına bir Peygamber olarak gönderecek (ve o da onlara şöyle diyecek) "Şüphesiz ben size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona üflerim. O da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer mü’minler iseniz bunda sizin için elbette bir ibret vardır."
Ali imran 49
Tevrat indirilmeden önce, israil’in (Yakub’un) kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi israiloğullarına helal idi. De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi Tevrat’ı getirip okuyun."
Ali imran 93
Andolsun, Allah israiloğullarından sağlam söz almıştı. Onlardan on iki temsilci -başkan- seçmiştik. Allah, şöyle demişti "Sizinle beraberim. Andolsun eğer namazı kılar, zekatı verir ve elçilerime inanır, onları desteklerseniz, (fakirlere gönülden yardımda bulunarak) Allah’a güzel bir borç verirseniz, elbette sizin kötülüklerinizi örterim ve andolsun sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Ama bundan sonra sizden kim inkar ederse, mutlaka o, dümdüz yoldan sapmıştır."
Maide 12
Maide 32
Maide 70
Maide 72
Maide 78
O gün Allah, şöyle diyecek "Ey Meryem oğlu isa! Senin üzerindeki ve annen üzerindeki nimetimi düşün. Hani, seni Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile desteklemiştim. Beşikte iken de, yetişkin iken de insanlara konuşuyordun. Hani, sana kitabı, hikmeti, Tevrat’ı, incil’i de öğretmiştim. Hani iznimle çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapıyordun da içine üflüyordun, benim iznimle hemen bir kuş oluyordu. Yine benim iznimle doğuştan körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Hani benim iznimle ölüleri de (hayata) çıkarıyordun. Hani sen, israiloğullarına açık mucizeler getirdiğin zaman, ben seni onlardan kurtarmıştım da onlardan inkar edenler, "Bu, ancak açık bir büyüdür" demişlerdi.
Maide 110
Bana, Allah’a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık israiloğullarını benimle gönder.
Araf 105
Üzerlerine azap çökünce, "Ey Musa! Rabbinin sana verdiği söz uyarınca bizim için dua et. Eğer azabı üzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve israiloğullarını seninle birlikte elbette göndereceğiz" dediler.
Araf 134
Hor görülüp ezilmekte olan kavmi (israiloğullarını), toprağına bolluk ve bereket verdiğimiz yerin doğu ve batı taraflarına mirasçı kıldık. Rabbinin israiloğullarına verdiği güzel söz, onların sabretmeleri karşılığında gerçekleşti. Firavun ve kavminin yaptıklarını ve (özenle kurup) yükselttiklerini yerle bir ettik.
Araf 137
israiloğullarını denizden geçirdik. Derken, kendilerine ait putlara tapan bir kavme rastladılar. israiloğulları, "Ey Musa! Onların kendilerine ait ilahları (putları) olduğu gibi sen de bize ait bir ilah yapsana" dediler. Musa şöyle dedi "Şüphesiz siz cahillik eden bir kavimsiniz."
Araf 138
israiloğulları (yaptıklarına) pişman olup, gerçekten sapmış olduklarını görünce, "Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa, mutlaka ziyana uğrayanlardan oluruz" dediler.
Araf 149
israiloğullarını denizden geçirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. Nihayet boğulmak üzere iken, "israiloğulları’nın iman ettiğinden başka hiçbir ilah olmadığına inandım. Ben de müslümanlardanım" dedi.
Yunus 90
Andolsun, biz israiloğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki, ayrılığa düşmüş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.
Yunus 93
Musa’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ve onu, "Benden başkasını vekil edinmeyin" diyerek, israiloğullarına bir rehber yaptık.
isra 2
Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) israiloğullarına, "Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz" diye hükmettik.
isra 4
Andolsun, biz Musa’ya apaçık dokuz mucize verdik. israiloğullarına sor (sana anlatsınlar) Hani Musa onlara gelmiş ve Firavun da ona, "Ben senin kesinlikle büyülendiğini zannediyorum ey Musa!" demişti.
isra 101
Bunun ardından israiloğullarına şöyle dedik "Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz."
isra 104
"Ona gidin ve şöyle deyin ‘Şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. israiloğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. Sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selam, doğru yola uyanlara olsun.’ "
Ta-Ha 47
(Firavun’un imana yanaşmaması üzerine) Musa’ya, "Kullarımı (israiloğullarını) geceleyin (Mısır’dan) yürütüp çıkar. Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç" diye vahyettik.
Ta-Ha 77
(Allah, şöyle dedi) "Ey israiloğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık, size Tur’un sağ yanını va’dettik ve size kudret helvası ile bıldırcın indirdik."
Ta-Ha 80
Harun "Ey anam oğlu! Saçımı sakalımı çekme. Şüphesiz ben, israiloğullarının arasını açtın, sözüme uymadın demenden korktum" dedi.
Ta-Ha 94
"israiloğullarını bizimle beraber gönder."
Şuara 17
"Senin başıma kaktığın bu nimet (gerçekte) israiloğullarını köleleştirmen(in neticesi)dir."
Şuara 22
işte böyle yaptık ve onlara, israiloğullarını mirasçı kıldık.
Şuara 59
israiloğulları bilginlerinin onu bilmesi, onlar (Mekke müşrikleri) için bir delil değil midir?
Şuara 197
Şüphesiz bu Kur’an, israiloğullarına üzerinde ayrılığa düştükleri şeylerin çoğunu açıklıyor.
Neml 76
Andolsun, biz Musa’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) vermiştik. Sen de kitaba (Kur’an’a) kavuşma konusunda sakın şüphe içinde olma. Onu israiloğullarına bir yol gösterici kılmıştık.
Secde 23
Andolsun, biz Musa’ya hidayet verdik. israiloğulları’na da, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberi olarak o kitabı (Tevrat’ı) miras bıraktık.
Mümin 53 - 54
isa, sadece, kendisine nimet verdiğimiz ve israiloğulları’na örnek kıldığımız bir kuldur.
Zuhruf 59
O, şöyle demişti "Allah’ın kullarını (esaret altındaki israiloğullarını) bana teslim edin. Çünkü ben güvenilir bir peygamberim."
Duhan 18
Andolsun, israiloğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
Duhan 30 - 31
Andolsun biz, israiloğullarına kitap, hükümranlık ve peygamberlik verdik. Onları güzel ve temiz yiyeceklerle rızıklandırdık ve onları (dönemlerinde) alemlere üstün kıldık.
Casiye 16
De ki: "Ne dersiniz? Şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkar etmişseniz, israiloğullarından bir şahit de bunun benzerini (Tevrat’ta görerek) şahitlik edip inandığı halde, siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız?). Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez."
Ahkaf 10
Hani, Meryem oğlu isa, "Ey israiloğulları! Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim" demişti. Fakat (isa) onlara apaçık mucizeleri getirince, "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.
Saf 6
Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olun. Nasıl ki Meryem oğlu isa da havarilere, "Allah’a giden yolda benim yardımcılarım kimdir?" demişti. Havariler de, "Biz Allah’ın yardımcılarıyız" demişlerdi. Bunun üzerine israiloğullarından bir kesim inanmış, bir kesim de inkar etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler.
Saf 14
Enfal 72
Onlar birbirlerinin VELİSİDİR.
Sizden kim onları VELİ edinirse, şüphesiz o onlardan olur.
Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez.
Maide 51