ÖLÜM = UYKU = ÖLÜM
ALLAH, canları / nefisleri ( l-enfuse - NFS ), ölümleri sırasında alır;
ölmeyenleri de uykuları sırasında...
Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar;
ötekileri, belirlenen belli bir süreye kadar salıverir.
Bunda düşünen bir toplum için dersler vardır.
Zümer 42
Eyvah bize ! Kim bizi uyuduğumuz yerden kaldırdı ? derler.
( Onlara : ) Bu, ALLAH'ın va'dettiği ve peygamberlerin doğru söylediği ( gündür, denilir. )
Ya-Sin 52
O, geceleyin sizi ölü gibi kendinizden geçirip alan ( uyutan ) ve gündüzün kazandıklarınızı bilen, sonra da belirlenmiş eceliniz tamamlanıncaya kadar gündüzleri sizi tekrar diriltendir ( uyandırandır ). Sonra dönüşünüz yalnız O’nadır. Sonra O, işlemekte olduklarınızı size haber verecektir.
Enam 60
"Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın.
Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın.
Ali imran 27
Uykuda kulakların aktif olması
“Bunun üzerine mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk ( derin bir uyku verdik ).”
Kehf 11
Bu ayet-i kerimede çok ilginç bilimsel bir gerçeğe işaret edilmektedir.
Şöyle ki: Ayette geçen “vurduk” ifadesinin Arapçası “darabe” fiilidir.
Arapçada bu fiil, mecazi olarak “Onları uyuttuk.” anlamını taşımaktadır.
Ancak “darabe” fiili kulakla beraber kullanıldığında yani “kulağa vurmak” denildiğinde, “kulağın duymasının engellenmesi” anlamı taşımaktadır.
ALLAH, Ashab-ı Kehf hakkında, “Biz onları uyuttuk.” diyebilirdi.
Ancak böyle buyurmayıp, “Biz onların kulaklarına vurduk.” buyurmuştur.
İşte “uyuttuk” ifadesi yerine “kulaklarına vurduk” tabirinin tercihi çok ilginç bir bilimsel gerçeğe işaret etmek içindir.
Bilim adamlarının keşiflerine göre, insan uyurken aktif olan tek duyu organı kulaktır.
Uyanmak için saatin alarmına ihtiyaç duymamızın sebebi de budur.
Diğer duyu organları uyku esnasında aktif değildir.
Dolayısıyla ALLAHın Ashab-ı Kehf ile ilgili olarak kullandığı “kulaklarına vurduk” ifadesinin hikmeti, söz konusu gençlerin işitme duyularının kapatıldığına ve bu yüzden uzun yıllar uyanmadan uykuda kaldıklarına işarettir.
Demek, “kulaklarına vurduk“ tabirinin özellikle vurgulanmasıyla kulakların uykuda aktif olduğu bilimsel gerçeğine dikkat çekilmek istenmiştir.
Uykuda hareket etmek
Sen onları uyanık sanırsın, hâlbuki onlar uykudadırlar.
Biz onları sağ ve sol yana çeviriyorduk.
Kehf 18
Bu ayette, üç asır uykuda kaldıkları bildirilen Ashab-ı Kehf’den bahsetmekte ve ALLAHın onların bedenlerini sağ ve sol yanlarına çevirdiğini bildirmektedir.
Acaba “sağa ve sola çevirmek” ifadesinin ne önemi vardır ki, ayette bu detaydan bahsedilmiştir?
Peki, uykuda sağa ve sola dönmenin hikmeti nedir?
Uykuda sağ ve sol tarafa çevrilmenin hikmeti çok yakın bir tarihte keşfedilmiştir.
Uzun süre aynı yatış pozisyonunda kalan insanlar ciddi sağlık problemleri ile karşılaşırlar.
Kan dolaşımında komplikasyonlar meydana gelmesi, deride yaraların oluşması, yatılan yüzeye temas eden bölgelerde kanın pıhtılaşması gibi…
Uzun süre aynı pozisyonda yatıldığında meydana gelen yatak yaralarına “basınç yaraları” denir.
Çünkü çok uzun süre aynı pozisyonda yatıldığında, vücudun belli bir bölgesine uygulanan sürekli basınç, kan damarlarının sıkışıp kapanmasına neden olabilir.
Bunun sonucu olarak kan yoluyla taşınan oksijen ve diğer besinler deriye ulaşamaz ve deri ölmeye başlar.
Bu durum vücutta yaraların oluşmasına sebep olur.
Eğer bu yaralar tedavi edilmezse derinin katmanları, yağ ve kas dokuları da ölebilir.
Hatta hayati tehlikeye sebep olabilirler.
Bu nedenle deri üzerindeki basıncı azaltmak için her 15 dakikada bir pozisyon değiştirmek en sağlıklısıdır.
Kendi kendine hareket edemeyen felçli hastalar da bu nedenle özel bir bakıma tabi tutulurlar ve her 2 saatte bir başkasının yardımıyla hareket ettirilirler.