insanlar tek bir ümmetti.
Bakara 213 / Yunus 19
Müminun 52 / Enbiya 92
Allah Dileseydi, Elbette Sizi Tek Bir Ümmet Yapardı.
Fakat verdiği ( Kitap / Şeriat ) ile
sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı
Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır.
Maide 48
"Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için
hiçbir korku yoktur
Onlar mahzun da olmayacaklardır"
Maide 69
Şüphesiz, inananlar ( Müslümanlar ) ile Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiilerden
Allah'a ve ahiret gününe inanan ve
salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafat vardır.
Bakara 62
"Geçersiz Kılınmayıp" Hatta Tasdik edilip Onaylanan
Tabi Oldukları Tevratın Hükümlerine Uyacaklarına
Bir Konuda Hüküm Vermesi için Muhammed Peygambere Danışmalarını ve
Buna Rağmen Verdiği Hükme Uymamalarını Eleştiriliyor.
yanınızda bulunanı, doğrulayıcı olarak indirdiğimize ( Kuran'a ) inanın.
Nisa 47
mutlaka cezalarını göreceklerdir.
Şüphesiz o, çok değerli ve sağlam bir kitaptır.
Fussilet 41
Rablerinin ayetlerini inkar edenlere ise elem dolu çok kötü bir azap vardır.
Casiye 11
Hicr 2
( Ey Muhammed! )
Sana da o Kitab’ı ( Kuran’ı ) hak,
önceki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik.
Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve
sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma.
Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve
size haram kılınan bazı şeyleri de helal kılmam için gönderildim.
Ali imran 50
Kendilerine : ALLAH'ın indirdiğine iman edin, denilince :
Biz sadece bize indirilene ( Tevrat'a ) inanırız, derler ve ondan başkasını inkar ederler.
Halbuki o Kuran, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır.
Bakara 91
Hatırla ki, Meryem oğlu İsa : Ey İsrailoğulları !
Ben size ALLAH'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve
benden sonra gelecek Ahmed adında bir Elçiyi de
müjdeleyici olarak geldim, demişti.
Saf 6
Meryem oğlu İsa'yı arkalarından gönderdik.
Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nur bulunmak,
önündeki Tevrat'ı tasdik etmek,
sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.
Maide 46
Bu ( Kuran ), Ümmü'l-kur'an ( Mekke ) ve çevresindekileri uyarman için
sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır.
Enam 92
Bu Kuran ALLAH'tan başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir.
Ancak kendinden öncekini doğrulayan ve o Kitab'ı açıklayandır.
Yunus 37
( Ey Muhammed ! )
Sana vahyettiğimiz bu kitap ( Kuran ),
kendinden öncekileri tasdik eden hak kitaptır.
Fatır 31
Ey kavmimiz ! dediler, doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen,
kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.
Ahkaf 30
tartıştıkları şeylerin pek çoğunu anlatmaktadır.
Neml 76
Yahudiler, "Hristiyanlar bir temel üzerinde değiller" dediler.
Hristiyanlar da, "Yahudiler bir temel üzerinde değiller" dediler.
Oysa hepsi Kitab’ı okuyorlar.
( Kitab’ı ) bilmeyenler de tıpkı bunların söyledikleri gibi demişti.
Artık onların aralarında uyuşamadıkları davada,
kıyamet gününde hükmü Allah verecektir.
Bakara 113
RESUL / ELÇİYE, o ümmî NEBİye uyan kimselerdir.
...
ona indirilen nura ( Kurana ) uyanlar var ya,
işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Araf 157
Hadid 28
* Yüce Allah isa'nın izinden giden mutedil kişilere hitap etmektedir.
Bu çerçevede öncelikle söz konusu kişilere "ey müminler" diye hitap ederek
O'nun emir ve yasaklarına itibar etmelerini,
"( Elçilerin ) kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" diyenler ve
böylece bu ikisinin ( imanla küfrün ) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya;
işte onlar gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.
Nisa 150 - 151
elinizdekini doğrulayan bir RESUL / ELÇİ geldiğinde,
ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve,
“Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti.
Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi.
Allah da, “Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” demişti.
Ali imran 81
gönderilen Elçi de sorguya çekeceğiz.
Araf 6
Size uyarıcı da gelmişti.
Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."
Fatır 37
ve selamun alel murselin;
vel hamdülil lahi rabbil alemin.
Bütün Resullere selâm olsun.
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!
Saffat 180 - 181 - 182