Ana Sayfa

Beşer Peygamber


ALLAH Elçimiz'i seçti ve ona büyük bir iyilikte bulundu.
Seni yolunu şaşırmış olarak bulup doğruya iletmedik mi ?
Duha 7


ALLAH'ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. ALLAH sana Kitab'ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. ALLAH'ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur.
Nisa 113

Onu güzel ve büyük bir ahlak sahibi kıldı
Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
Kalem 4

Alemlere Rahmet Olsun Diye DEĞİL !

( Ey Muhammed ! ) Seni Ancak 
Alemlere ( Olan ) Merhametimizden Dolayı 
( Uyarıcı Olarak ) Gönderdik.
Enbiya 107

Elçi'in tüm günahlarını bağışladı

Böylece ALLAH, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar.
Fetih 2

Allah'ın Emri !

O Elçi, onlara ( Allah'ın Takdir Ettiği ) 
iyi ve temiz şeyleri Helâl, 
kötü ve pis şeyleri Haram kılar. 
Araf 157

Allah’ın size Helal ve Temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. 
Nahl 114 / Bakara 168 / Enfal 69 / Ta-Ha 81 / Maide 4-5-87-88
Allah’ın size Helal kıldığı Temiz ve Hoş şeyleri 
( kendinize haram etmeyin ve ( Allah’ın koyduğu sınırları aşmayın. 
Maide 87
Kendi Kararı !
Ey Nebi!
Allah'ın sana Helâl kıldığı şeyi
neden sen kendine Haram kılıyorsun ? 
Tahrim 1 

insanlar : 'Ey Muhammed ! Sen Ömer'in itirazlarına rağmen Bedir esirlerini hemen serbest bırakarak fahiş bir hata yaptın, yaptığın bu hata yüzünden ALLAH bizi neredeyse helak edecekti.

Hiçbir Elçiye esir almak yakışmaz.
Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz,
halbuki ALLAH ahireti ( kazanmanızı ) istiyor.
Eğer ALLAH'ın daha önce verilmiş bir hükmü olmasaydı,
aldığınız şey ( fidye ) den dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
Enfal 67 - 68

insanlar Mekke müşrik ordusu senin bu hatan sayesinde kısa sürede tekrar toparlanarak Uhud da bizi bozguna uğrattı, senin yüzünden nice gençlerimizi orada şehid verdik.

( Bedir'de ) iki katını ( düşmanınızın ) başına getirdiğiniz bir musibet,
( Uhud'da ) kendi başınıza geldiği için mi " Bu nasıl oluyor ! " dediniz ?
De ki : O, kendi kusurunuzdandır.
Ali imran 165


insanlar Sana 'bu iş böyle olmaz, böyle yaparsak savaşı kaybederiz' dedik.

( Onların bu hali, ) müminlerden bir gurup kesinlikle istemediği halde, Rabbinin seni evinden hak uğruna çıkardığı ( zamanki halleri ) gibidir.
Hak ortaya çıktıktan sonra sanki gözleri göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi ( cihad hususunda ) seninle tartışıyorlardı.
Enfal 5 - 6

* insanlar ama sen bizi dinlemedin, çünkü sen bir avuç danışmanın ne derse onu yapıyorsun.

O vakit ALLAH'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın ! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık ALLAH'a dayanıp güven. Çünkü ALLAH, kendisine dayanıp güvenenleri sever.
Ali imran 159

insanlar : Senin bu yönetim tarzın yüzünden biz sürekli bedel ödüyoruz. Senin bu hataların yüzünden yıllardır öz vatanımıza geri dönemedik, yıllarca hac ve umre yapamadık, üstüne üstlük yıllar sonra umre için Mekke'nin dibine kadar gitmişken bile umremizi yapamadık, Hudeybiye'de müşriklerin elebaşı Süheyl b. Amr ile anlaşma imzaladın ve bizi geri döndürdün.

Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik.
Fetih 1

* insanlar Ömer ve Ali başta olmak üzere çoğumuz buna itiraz ettik, bize bu kadar işkence yapan, gençlerimizi öldüren bu canilerle nasıl böyle bir anlaşma yaparsın, dedik ama bizi dinlemedin, bizi çılgına çevirdin, içimiz kan ağlayarak geri döndük.
'Sen bu müşriklerle daha önce de anlaşma yapmamış mı idin ? Onlar bizi sırtımızdan hançerlemediler mi ? Artık yeter ! Bu senin kaçıncı kandırılman ! ...' dedik, ama dinlemedin, boynumuzu bikerek tıpış tıpış bizi Medine'ye geri döndürdün.
Müşriklerle anlaşma yaptın, bizi sırtımızdan hançerledileri. Yani kandırıldık.

ALLAH ve Resulünden kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere bir ihtar !
Tevbe 1

* insanlar Yahudilerle anlaşma yaptın, bizi sırtımızdan hançerlediler. Yani kandırıldık.

ALLAH ve Resulüne karşı savaşanların ve yeryüzünde ( hak ) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya ( acımadan ) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır.
Maide 33

Çapraz diye meal verilen kelime, Karşı Muhalif demektir.
ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim DEĞİL,
Karşı Çıkmanızdan Muhalefetinizden Dolayı Ellerinizi Ayaklarınızı Keseceğim demektir.

* insanlar Çevrendeki münafıkları tanıyamadın.

Çevrenizdeki bedevi Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. 
Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. 
Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.
Tevbe 101

insanlar Kandırıldın, çevrendeki yalancıları tanıyamadın, onlara izin verdin kandırıldın.

ALLAH seni affetti. Fakat doğru söyleyenler sana iyice belli olup, sen yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin ?
Tevbe 43

* insanlar Artık yeter ! Müşrikler, Yahudiler, münafıklar, yalancılar. Seni kandırmayan kalmadı. Demek ki sen bu işi beceremiyorsun !
Üstelik sen adil de değilsin ! Sen bizim Huneyn, Hevazin ve Sakif'te kanımızla-canımızla elde ettiğimiz ganimetleri bize değil Kureyş'li kodamanlara dağıttın, yani kamu malını akrabalarına peşkeş çektin.

ALLAH'ın, ( fethedilen ) ülkeler halkından Elçisine verdiği ganimetler, ALLAH, Elçi, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Elçi size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. ALLAH'tan korkun. Çünkü ALLAH'ın azabı çetindir.
Haşr 7

* insanlar Kısaca sen becerikli de değilsin adil de değilsin !
Çünkü sen bizimle ilgilenmiyorsun, evine kadar gelip sana sesleniyoruz ama sen bize kulak bile vermiyorsun.

( Resulüm ! ) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.
Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. ALLAH çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Hucurat 4 - 5

De ki: "Ey cahiller! 
Bana Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz ?" 
Zümer 64