Ana Sayfa

Musa ve Bir Kul ( Hızır ! )


Kehf
60. Hani Mûsâ, beraberindeki gence şöyle demişti: "İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim."
61. Onlar iki denizin birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular. Balık denizde yolunu tutup kayıp gitti.
62. Oradan uzaklaştıklarında Mûsâ beraberindeki gence, "Öğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorgun düştük" dedi.
63. Genç, "Gördün mü! Kayaya sığındığımız sırada balığı unutmuşum. –Doğrusu onu sana söylememi bana ancak şeytan unutturdu- Balık şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti" dedi.
64. Mûsâ: "İşte aradığımız bu idi" dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisingeri döndüler.
65. Derken kullarımızdan bir kul ( Melek ) buldular ki,
biz ona katımızdan bir rahmet vermiş,
kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
66. Mûsâ ona, "Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?" dedi.
67. Şöyle dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin."
68. "İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"
69. Mûsâ, "İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim" dedi.
70. O da şöyle dedi: "O hâlde, eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın."
71. Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde ( O Kul gemiyi deldi. Mûsâ, "Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın." dedi.
72. ( O Kul "Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.
73. Mûsâ, "Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!" dedi.
74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir gençle karşılaştıklarında, ( O Kul onu öldürdü. Mûsâ, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi.
75. ( O Kul "Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?" dedi.
76. Mûsâ, "Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan ( dilenecek son özre ulaştın ( bu son özür dileyişim )" dedi.
77. Yine yola koyuldular. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Halk onları konuk etmek istemedi. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. ( O Kul hemen o duvarı doğrulttu. Mûsâ, "İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın" dedi.
78. ( O Kul "İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir" dedi. 
"Şimdi sana sabretmeye güç yetiremediğin ( 3 Olayın ) şeylerin içyüzü anlatacağım."
79. "O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere ait idi.
Onu ( Gemiyi ) yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, 
her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı."
80 - 81. Genç'e gelince, anası babası mümin insanlardı.
Onlara ) Azgınlık ve küfür bürümesinden korktuk( Melek ) 
Bu yüzden istedik ki Rab’leri onun yerine 
kendilerine ondan daha yakın, temiz ve merhametli birini versin
82. Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi.
Altında onlara ait bir hazine vardı. Babaları da iyi bir insandı.
Rabbin istedi ki çocuklar olgunluk çağına ulaşsınlar
Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkartsınlar.
Hakkında sabretmeye güç yetiremediğin ( 3 Olayın ) şeylerin içyüzü budur.
( 3 Olayı ) Bunları kendiliğimden yapmadım.


Gemiyi Zedeleyip 
Yoksul Gemi Sahiplerini
Her "Sağlam" gemiyi zorla ele geçiren bir kral'dan KORUDU.

Genci Öldürüp
Azgınlık ve küfüre sürüklemesinden
Mümin Olan Ana ve Babasını KORUDU
Tesniye / Yasa'nın Tekrarı 21
18 
“Eğer bir adamın dikbaşlı, başkaldıran, annesinin ve babasının sözünü dinlemeyen, onların tedibine aldırmayan bir oğlu varsa, 
19 annesiyle babası onu tutup kent kapısında görev yapan kent ileri gelenlerine götürecekler. 
20 Onlara şöyle diyecekler: ‘Oğlumuz dikbaşlı, başkaldıran bir çocuktur. Sözümüzü dinlemiyor. Savurgan ve içkicidir.’ 
21 Bunun üzerine kentin bütün erkekleri onu taşlayarak öldürecekler. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız. Bütün israilliler bunu duyup korkacaklar.”
Duvarı Örüp
2 Yetimin Mirası Olan Hazineyi 
Gün yüzüne Çıkıp Başkalarının Eline Geçmesinden KORUDU.
Olaylar Hayırla Sonuçlanmıştır !

Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır.
Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir.
Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
Bakara 216

Melekler Korktu !

Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. 
Rad 13

( Melekler ) Üzerlerinde hâkim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve 
emrolundukları şeyleri yaparlar. 
Nahl 50

insan bazen kendinden bahsederken bile çoğul takısı kullanır.

Biz ona hediye veriyoruz, o bize surat asıyor !
Biz siyasete hizmet için girdik.
Biz bu yola başımızı koyduk.

Mısır’dan Çıkış 23
20
 İşte Ben önün sıra bir melek gönderiyorum; 
seni yolda o koruyacak ve senin için hazırladığım yere götürecek.
21 Onun önünde davranışlarına dikkat et ve sözüne itaat et. 
Ona asilik etme, suçunu bağışlamaz.
Bil ki o Benim adımı taşıyor. 
22 Eğer onun sözüne tam olarak itaat eder ve söyleyeceğim her şeyi yaparsan, 
o zaman Ben senin düşmanlarına düşman olacağım ve 
sana sıkıntı verenlere sıkıntı vereceğim. 
23 Meleğim önün sıra gidecek ve 
seni Amorilerin, Hititlerin, Perizzilerin, Kenanlıların, Hivilerin ve 
Yebusilerin topraklarına götürecek ve Ben onları yok edeceğim.