Acaba Hitler Kime Hizmet Etti ?
Avrupalı Yahudilere Uygulanan "Soykırım" ( Şiddetin )
GERÇEK SEBEBİ !
Theodor Binyamin Ze’Ev Herzl isimli Gazetecinin
Kurulmasını Planladığı "Siyonist Yahudi Devleti" için
insanları Kudüs Topraklarına Göç Ettirmekti.
Siyonizm !
Siyonizmi Kurarak İsrail Devleti Fikrini İlk Kez Ortaya Atan Kişi:
Theodor Herzl
Kudüs'te bir İsrail devleti kurmak için uzun yıllar çabalayan ancak
ömrü 1948'de kurulan İsrail'i görmeye yetmeyen gazeteci.
Anti-semitizm sorununun tek çözümünün
yahudilerin bağımsız bir devlet kurması olduğuna inanan Theodor Herzl,
1897 yılında dünya siyonist teşkilatı'nın kurulmasını sağlamış ve
çoğunluğu avrupalı, yahudi banker ve zenginleri bir araya getirmiştir.
Teşkilatın açılış konuşmasında söylediği
"yahudi devleti'nin kurulduğunu beş sene içinde ya da
elli sene sonra tüm dünya görecek" cümlesi adeta tarihe kazınmıştır.
Zira bu konuşmadan tam 50 yıl sonra yahudi devleti kurulmuştur.
Tarihin bir cilvesi olarak herzl'in bu kehaneti, konuşmasından 5 yıl sonra da gerçekleşebilirdi.
Teşkilatın kuruluşundan 5 yıl sonra, Temmuz 1902'de Theodor Herzl,
Osmanlı Sultanı 2. abdulhamit ile ikinci kez görüşmüş
( ilk görüşme mayıs 1901'de gerçekleşmiştir )
ve Filistin topraklarının satışı için yaptığı cazip teklifine hayır yanıtını almış,
hayal ettiği devletin kuruluşunu görme şansını kaybetmiştir.
30 milyon sterlinin üzerindeki çok cazip son teklifine
Sultan Abdulhamit tarafından aşağıdaki cevabı aldığını kendi günlüklerinden okuyoruz:
"Sultan bana: eğer bay herzl ile sizinle aramızda olan gibi bir arkadaşlığınız varsa o zaman ona tavsiye edin ki; daha bu mesele üzerine bir adım dahi atmasın.
Ben bir karış toprak dahi satamam, çünkü bu topraklar benim değildir, bu millete aittir.
Onlar bu imparatorluğu kazandılar ve onu kanları ile suladılar.
Biz de, onun bizden koparılmasına müsaade etmemek için bir kez daha kanlarımız ile sulayacağız.
Suriye ve filistin'den alaylarımın ikisi plevna'da son adama kadar çarpıştılar.
Hiçbiri teslim olmadı.
Tümü bu topraklar üzerinde can verdi.
Türk imparatorluğunun sahibi, türk milletidir, ben değil!
Hiç bir parçasından vazgeçemem.
Yahudiler milyonlarını saklasınlar.
Ülkem bölündüğü zaman, belki filistin'i bedavaya elde edebilirler.
Ama yalnızca bizim cesedimiz parçalanabilir, canlı canlı vücudumuz üzerinde oynanmasına asla müsaade etmeyeceğim."
Bu görüşmeden 2 yıl sonra hayatını kaybeden Theodor Herzl, bugün israil'de bir kahraman olarak kabul edilmektedir.
Ülkenin akdeniz kıyısındaki 90 bin nüfuslu herzliya kentine de adını vermiştir.
Tam adı theodor binyamin ze’ev herzl olan bu adamın ölümünden sonra ailesinin başına gelenler ise filmlere konu alacak cinsten trajiktir...
Kristal Gece ( ilginç Tarih ! )
10 Kasım 1938 günü Alman Nazilerince, Yahudi ev, işyerleri ve
sinagoglarına yapılmış kanlı ve ölümcül saldırıların başlamasıyla yaşanan katliam.
Henry Wickham Steed'in iddasına göre Herzl,
başlangıçta 'Liberal Alman-Yahudi' asimilasyonu yaklaşımını yayılmasını fanatikçe desteklemekteydi.
Ancak Herzl, ( Asıl Niyetinin Belli Olmaması için ! )
Yahudilerin asimile edilmesine karşı koyan yazılar yazmaktaydı;
hatta Avrupa'daki Yahudileri, dönem dönem yine yükselen antisemitizmden korumak için Yahudilerin, Avrupa'dan uzaklaşmaları gerektiği fikrini destekliyordu.
Herzl yaşamı boyunca, Yahudi milletinin bir araya gelip,
zamanla antisemitizmi yok edeceklerini veya bastıracağına inanıyordu.
Ona göre, antisemitizmi yok etmenin nihai yolu bir Yahudi Devleti kurmaktı.
Haziran 1895'te ajandasına şu sözleri yazdı:
"Paris'te de söylediğim gibi; antisemitizme karşı hep daha özgür bir duruş gösterdim ... her şeyden öte,
antisemitizm ile savaşmanın boş ve faydasız olduğunu kabullendim."
Neue Frei Presse yayım editörleri, Herzl'ın politik Siyonizm içeren yazılarını yayımlamayı kabul etmedi.
Bu zor dönemlerde Herzl'ın içinde ikilem vardı.
Bu ikilem: Edebi başarıya ulaşmak veya bir halk figürü olmak arasındaydı.
Aynı dönemde Herzl, Ein jüdischer Staat ( bir Yahudi Devleti ) başlıklı
broşürler yazıp yayımlamaya başladı.
Gelecekte Herzl, bu broşürlerin Siyonizm fikrini güçlendirdiğini ve
büyüyüp başarılı olmasını sağladığını belirtti.
Tesniye / Yasa'nın Tekrarı 19
13 İsrail’i suçsuz kanı dökme günahından arındırmalısınız ki, üzerinize iyilik gelsin.
Siyonizm, Yahudilerin tarihsel İsrail topraklarında bir devlet kurmayı amaçlayan bir ideolojik harekettir. Bu topraklar, Filistin'in büyük bir bölümünü ve Ürdün'ün bir kısmını kapsar.
Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da ortaya çıktı. Bu dönemde, Yahudiler Avrupa'da yaygın olarak ayrımcılığa ve zulme maruz kalıyorlardı. Siyonizm, Yahudilerin kendi devletlerini kurarak bu zulümden kurtulacağına inanıyordu.
1897'de, Theodor Herzl liderliğindeki bir grup Yahudi, Basel'de Dünya Siyonist Örgütü'nü kurdu. Örgüt, Yahudilerin Filistin'e göçünü teşvik etmek ve Yahudi devletinin kurulmasını desteklemek için çalıştı.
1948'de, Birleşmiş Milletler, Filistin'i Yahudi ve Arap devletlerine bölmeyi kabul etti. Ancak, Araplar bu kararı reddetti ve İsrail'in kurulmasını savaşla karşıladı. İsrail-Arap savaşları, günümüze kadar devam eden bir çatışmaya yol açtı.
Siyonizm, hem destekçileri hem de karşıtları tarafından çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Bazıları, siyonizmin Yahudilerin kendi devletlerini kurma hakkının bir ifadesi olduğuna inanıyor. Diğerleri ise, siyonizmin ırkçı ve yayılmacı bir ideoloji olduğuna inanıyor.
Siyonizmin temel ilkeleri şunlardır:
- Yahudilerin, tarihsel İsrail topraklarında bir devlet kurma hakkı vardır.
- Yahudilerin, kendi devletlerini kurmak için kendi aralarında birleşmeleri gerekir.
- Yahudi devletinin, tüm Yahudilerin güvenli ve özgür bir şekilde yaşayabilecekleri bir yer olması gerekir.
Siyonizm, modern İsrail devletinin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır. İsrail, bugün hala dünya çapında en tartışmalı konulardan biridir. Siyonizm, hem destekçileri hem de karşıtları tarafından çeşitli şekillerde yorumlanmaya devam etmektedir.
Theodor Herzl, 2 Mayıs 1860'ta Budapeşte'de doğdu. Babası avukat, annesi ise ev hanımıydı. Herzl, Viyana Üniversitesi'nde hukuk okudu ve 1884 yılında mezun oldu.
Herzl, Avrupa'da yaşayan Yahudilerin karşı karşıya olduğu ayrımcılık ve zulümden derinden etkilenmişti. 1894'te, Paris'te Dreyfus Olayı'nı yakından takip etti. Dreyfus, Yahudi bir subay olarak, sahte kanıtlar kullanılarak vatana ihanetle suçlanmıştı. Dreyfus'un mahkumiyeti, Avrupa'da Yahudi karşıtı duyguların artmasına neden oldu.
Herzl, Dreyfus Olayı'ndan sonra, Yahudilerin kendi devletlerini kurmaları gerektiğine karar verdi. 1896'da, "Der Judenstaat" (Yahudi Devleti) adlı kitabını yayınladı. Bu kitapta, Yahudilerin kendi devletlerini kurmalarının, Yahudilerin güvenliği ve özgürlüğü için gerekli olduğunu savundu.
Herzl, 1897'de Basel'de düzenlenen Birinci Siyonist Kongresi'ne başkanlık yaptı. Bu kongrede, Dünya Siyonist Örgütü kuruldu. Herzl, Dünya Siyonist Örgütü'nün başkanı olarak, Yahudilerin Filistin'e göçünü teşvik etmek için çalıştı.
Herzl, 1904 yılında, Paris'te kalp krizi geçirerek öldü. İsrail'in kuruluşundan 44 yıl önce yaşamını yitirmiş olmasına rağmen, Theodor Herzl, İsrail Devleti'nin kurucu babası olarak kabul edilmektedir.
Herzl'in Siyonist harekete katkıları şunlardır:
- Yahudilerin kendi devletlerini kurmalarının gerekliliğini savundu.
- Dünya Siyonist Örgütü'nü kurdu.
- Yahudilerin Filistin'e göçünü teşvik etti.
- Siyonizm'i bir siyasi hareket haline getirdi.
Herzl'in Siyonist harekete yaptığı katkılar, İsrail Devleti'nin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır.
Bilgiler : Google Bard Yapay Zeka
Dreyfus Olayı, 1894 yılında Fransa'da Yüzbaşı Alfred Dreyfus'un casuslukla itham edilerek yargılanmasıyla başlayan ve ardından gelişen olaylardır.
1894 yılında, Paris'teki Alman Askeri Ataşesi'nin çöp kutusunda, Fransız ordusuna ait gizli bilgiler içeren bir not bulundu. Notta, Dreyfus'un Almanlarla yazıştığı iddia ediliyordu. Bu iddia üzerine Dreyfus tutuklandı ve casuslukla suçlandı.
Dreyfus'un davası, Fransa'da büyük bir siyasi ve sosyal tartışmaya yol açtı. Dreyfus'un suçlu olduğuna inanan kesim, Dreyfus'un Yahudi olmasından dolayı yargılandığını savunuyordu. Dreyfus'un suçsuz olduğunu savunan kesim ise, davadaki delillerin sahte olduğunu iddia ediyordu.
Dreyfus, 1895 yılında yapılan ilk davada suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Dreyfus, cezasını çekmek üzere Şeytan Adası'na gönderildi.
1896 yılında, Dreyfus'un suçlu olduğunu gösteren notun sahte olduğu ortaya çıktı. Bu gelişme üzerine, Dreyfus'un beraatini isteyenler, davayı yeniden açmak için kampanya başlattı.
1898 yılında, ünlü yazar Émile Zola, Fransa Cumhurbaşkanı Félix Faure'a yazdığı "Suçluyorum!" başlıklı bir açık mektupla, Dreyfus davasının bir skandal olduğunu ve Dreyfus'un suçsuz olduğunu savundu. Zola'nın mektubu, Fransa'da büyük bir yankı uyandırdı ve Dreyfus davasını yeniden gündeme getirdi.
Dreyfus'un davası, 1899 yılında yeniden görüldü. Bu kez, Dreyfus beraat etti ve serbest bırakıldı. Dreyfus'un beraat etmesi, Fransa'da büyük bir sevinçle karşılandı.
Dreyfus Olayı, Fransa'nın siyasi ve sosyal yaşamında derin bir etki bıraktı. Olay, adalet, eşitlik ve hoşgörü gibi değerlerin önemini tartışmaya açtı.
Dreyfus Olayı, dünya hukuk tarihinde de önemli bir yer tutmaktadır. Olay, bir kişinin suçluluğuna dair şüphelerin bile, yeniden yargılama hakkının gerekçesi olabileceğini göstermektedir.
Bilgiler : Google Bard Yapay Zeka
Kudüs'ün Mea Shearim mahallesindeki Anti siyonist Yahudiler, Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl'in posterini ve İsrail bayrağını yaktılar.