Miraç ( Muhammed'in Göğe Yükselmesi ) Yok,
isra ( Musa'nın Gece Yürüyüşü ) var !
isra Suresi, israiloğullarından bahseden bir suredir.
Konunun Muhammed ile alakası yoktur.
"Sözde" Miraç Olayına Delil Olarak Sunulan isra suresi 1. Ayeti 2. Ayet ile beraber okununca aslında isra ( Gece Yürüyüşü ) yapan Kul Musa !
2. Ayetin başındaki VE Takısı 1. Ayetle beraber okunması gerektiğini gösterir.
Bir Gece, kendisine
( āyātinā ) Mucizelerimizden ( 9 Mucize'den ) bir kısmını gösterelim diye
kulunu ( Musayı ) Mescid-i Harâm'dan,
çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya ( Uzaktaki Mescide ? )
Yürüten ( Göğe Çıkmak YOK ! ) Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
VE biz, Musa'ya Kitab'ı verdik
VE İsrailoğullarına :
« Benden başkasını dayanılıp güvenilen bir rab edinmeyin » diyerek
bu Kitab'ı bir hidayet rehberi kıldık.
Doğrusu O, Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin soyundandır;
O şükreden bir kuldur.
Biz, Kitap'ta İsrailoğullarına, "Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz" diye hükmettik.
isra 1 - 4
ilk mabet kâbe'nin temelleri yükselten ibrahimin dini de olan islam’ın, haccı farz kıldığını elbette ibrahimin torunlarından biri olan Musa da biliyordu.
ve hac farziyetini yerine getirmek adına Mekkeye gitmeliydi.
Kuranda Musa ile Hac ilişkisini araştırınca da karşımıza Kasas suresinin 27. ayeti çıkmakta.
Dedi ki, "Bana sekiz hac boyunca çalışman koşuluyla seni şu kızlarımdan biriyle nikâhlamak istiyorum. Dilersen onu on’a tamamlayabilirsin.
Sana zorluk çıkarmak istemiyorum.
ALLAH dilerse, beni erdemli davranan biri olarak bulacaksın."
Kasas 27
Kasas 27 ayetinde, tüm mealler “hicec” kelimesini yıl olarak çevirmişler.
Halbuki burada geçen kelime, apaçık bir şekilde “HAC” kelimesi.
“8 hac” ifadesini 8 yıl olarak tercüme etmişler.
Kuranda başka hiçbir yerde de hac kelimesi yıl olarak çevrilmiş değil.
“Mescidi Aksa” Arapçada özel bir isim olmayıp bir sıfat tamlaması.
“Uzak Mescid” anlamında.
Bizim bildiğimiz Filistin’deki Mescidi Aksa ise
Ömer döneminde inşa edilmiş bir mescit.
Yani bu yerin aslında isra 1 ayetiyle alakası yok.
Bu durumda Musa,
Kabe'den Mekke çevresinde,
Mikat sınırında bulunan bir mescide yürümüştü
.png)
isra / Gece Yürüyüşünü Yapan Musa'dır !
isra suresi
1 Bir gece, kendisine ( āyātinā ) MUCİZELERİMİZDEN
bir kısmını gösterelim diye ...
Neml Suresi
9. Ya Musa! İyi bil ki, ben, mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah'ım!
10. Asânı at! Musa ( asâyı atıp ) onu yılan gibi deprenir görünce dönüp arkasına bakmadan kaçtı.
( Kendisine dedik ki ) : Ey Musa! Korkma; çünkü benim huzurumda Elçiler korkmaz.
12. Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın.
( tis’ı ayatin ) Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine ( git ).
Çünkü onlar artık yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır.
( isra 1 ile Neml 9 - 12 arası birbirini açıklayan ayetlerdir. )
Musa'ya Gösterilen ( tis’ı ayatin ) Dokuz Mucize !
1-2-3-4-5 - Tufan, Çekirge, Haşere, Kurbağa, Kan, ( Araf 133 )
6 - Elinin Beyazlaması, ( Neml 12 / Şuara 33 )
7 - Asa'nın Yılana Dönüşmesi, ( Şuara 32 )
8 - Asa'nın Sihirbazların Yaptıklarını Yutması ( Şuara 32 - 46 )
9 - Denizin Yarılması ( Şuara 63 ) dır.
Özetle,
Musa, bir gece yarısı Mescidi Haramdan yürüyüşe geçmiş ve Mescidi Aksaya,
yani Allahın “uzak mescid” olarak nitelendirdiği Arafat'a yürümüştür.
Ona orda bir takım mucizeler ile kitabın ayetleri verilmiştir.
( Sina Dağında 10 Emir Verilmiştir. Tevrat Değil ! )
Miraç Uydurmasının Kaynağı !
Müşrikler istiyor ki, Göğe Çıksın !
Göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız.
Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe
göğe çıktığına da inanacak değiliz.
isra 93
Allah diyor ki, Göğe Çıkamazsın !
Yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da
Göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin !
Enam 35
israiloğullarından bahseden bölümü
Muhammedin Göğe Çıkıp
Allah ile Namaz Vakitleri için
Pazarlık Yaptığını Söylemek SAPIKLIKTIR !Zerdüşt’ün peygamberliği ile ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir:
“Otuz yaşında ona peygamberlik verilmiştir. Taraftarlarıyla Aivitak Suyu kenarında halvete çekilmiştir. Halvete çekilişinin kırk beşinci gününde, Ürdi Behişt ayında, bir gece sabaha karşı Miraç’a çıkmış ve ruhanî yükselmenin sonuna varmıştır. Vohumenah (Behmen) denilen melek gelmiş, ona her şeyden elini çekmesini tembih etmiş ve onu cennete götürmüştür. Orada ona, feriştehler (melekler) hürmet etmiştir. Zerdüşt, sonra Ahura Mazda’nın huzuruna çıkmış ve “Hayır Dini”nin hükümlerini öğrenmiştir. Tanrı ona yıldızların ve gezegenlerin hareketinden haber vermiş, cennet ve cehennemi göstermiş, her şeyin ilmini öğretmiştir. Melekler sonra Zerdüşt’ün göğsünü yarmış ve içindekileri çıkarıp temizlemiş ve yerine koymuştur. Bundan sonra Ahura Mazda onu, insanları Hayır Dini’ne davet etmekle görevlendirmiştir. Zerdüşt, miraç yolculuğundan sonra maddi âleme, kendisine verilen kutsal kitap Avesta ile dönmüş ve getirdiklerini tebliğe başlamıştır.”
İSLAMİ ANLATILARDA DA VAR
Görüleceği üzere Zerdüşt’ün peygamberlikle görevlendirilmesi, Tanrı katına yükselmesi hatta göğsünün yarılıp içinin temizlenmesi gibi konuların neredeyse birebir karşılığını İslamî anlatılarda Muhammed için de söz konusu edildiğini görmekteyiz. Bir bahs-i diğer olmakla birlikte yeri gelmişken belirtelim ki, Muhammed için de “şakk-ı sadr” yani göğsünün yarılıp temizlenmesi rivayeti vardır. Hatta Açıp Genişletme Bölümü /İnşirah Suresi’nin bu olayı anlattığı bile iddia edilmiştir. Gerçekte şakk-ı sadr diye bir hadise söz konusu değildir. Bu, tümüyle Zerdüştî kaynakların etkisiyle Muhammed’e yamanmış bir uydurmadan ibarettir.
Tıpkı Miraç gibi beş vakit namaz ritüelinin de Zerdüştîlik kaynaklı olduğunu iddia edenler vardır. Zira Kur’an’ın hiçbir yerinde açıkça beş vakit namazdan bahsedilmemektedir. Beş vakit namaz ayetler üzerinde yapılan bir takım yorumlarla çıkarılmaktadır.
İlginçtir ki kimi hadislerde geçen Sırat Köprüsü de Ardavirafname gibi Zerdüştî anlatılarda karşımıza çıkmaktadır. Anlaşılan o ki Zerdüştîlik İslam’ı bir hayli etkilemişe benziyor. Zerdüşt’ün tek Tanrı inancını / tevhidi savunan biri olmasından hareketle benzerlikleri doğal karşılamak da mümkündür. Bu durumda Zerdüşt’ün de gerçek bir peygamber olduğunu kabul etmek gerekir. Her peygamber gibi onunla ilgili olarak da pek çok hurafe uydurulmuş olabilir. Bu hurafelerin İslam’ı da etkilemiş olma ihtimali çok yüksektir. Nitekim verdiğimiz örnekler bunu ortaya koymaktadır.
Bu arada Zerdüştiliğin İslam’dan yaklaşık 1200 yıl kadar önce zuhur ettiğini anımsatalım.
İSLAM ZERDÜŞTİLİK ARASINDAKİ BENZERLİK
Özelde Miraç anlatısı genelde ise pek çok ritüel ve inanç üzerinden İslam ve Zerdüştîlik arasındaki bağlantı ve benzerlikleri daha net görebilmek için müracaat edilmesinde yarar olduğunu düşündüğümüz önemli kaynaklardan biri de Ardavirafname’dir.
Ardavirafname, Zerdüştî inanç ve ritüellerin unutulma tehlikesine karşı Zerdüştî din adamlarından Ardaviraf tarafından Sasanîler zamanında yazılmış yahut yazdırılmıştır. Ardaviraf’ın tam olarak hangi tarihler arasında yaşadığı tespit edilemese de Sasaniler döneminde ve İslam’ın doğuşundan çok önce yaşadığı bilinmektedir.
Büyük İskender’in ( Ölümü, M.Ö. 323) İran’a saldırısının ardından Zerdüştî inanç ve ritüellerindeki zayıflamaya karşı dinin güç kaybını önlemek için din adamlarınca bir dizi toplantılar yapılır. Bu toplantılar sonunda Ardaviraf, Tanrı katına gitmesi için görevlendirilir. Ardaviraf bir sıra ritüelden sonra yedi gün yedi gece uykuya dalmış, bu sırada Tanrı katına yükselmiş, Cennet’i, Cehennem’i, Âraf’ı görmüş, son olarak da Yüce Allah’ın / Ahura Mazda’nın huzuruna varmıştır. Yedinci gün sonunda uyanmış / dünyaya dönmüş ve gördüklerini bilge bir yazıcıya yazdırmış ve böylece Ardavirafname meydana gelmiştir.
Anlaşıldığı üzere Ardavirafname’deki pek çok anlatım, Muhammed’in Miraç’ına sonradan eklemlenmiştir. Miraç anlatımlarının Peygamberin vefatından asırlar sonra Zerdüştî kaynaklardan alıntıyla oluşturulduğu çok nettir.